Takvimim Nisan'da kalmış meğerse, bu sabah mutfağa girince fark ettim. Oysa her ayın ilk günü hemen değiştirir, yeni aya geçerim.
Dedim kendime, bir kaç gündür Mayıs'a girememişim demek, Nisan'ı bitirememişim, ne hesabım varsa...
Kahvaltıyı hazırlarken arada dışarıya bakıyordum, sonra balkona çıktım, yağmur yağmış, yerler ıslaktı. Sabah erken uyandığımda sesini duymuştum.
Sardunyanın yapraklarını ayıklarken, havadan yoğun bir deniz kokusu duydum, ya da öyle hissetmek istedim. Balkondan eğildim sokağa doğru, havayı tekrar kokladım, yok yok, öyle hissetmemişim, gerçekten deniz kokusu var havada.
Şimdi yine yağmur yağıyor -şimdi, akşamüstü artık- dışarı çıktım havayı kokladım, ı-ıh hiç hoş değil havanın kokusu, isle karışık bir koku geldi burnuma. Nerede sabahki mis koku, nerede akşamüstünün isli havası...
Dünden beri içimde bir bilinçli ayak sürüme, tembellik hali var. Bavul hazırlayacağım güya, bir büyüttüm gözümde bir büyüttüm, keşke birisi benim için yapsa o işi.
Sabah kahvaltıdan sonra "haydi bakalım yeter uzattın, çıkar bavul yapma listeni, hazırla olsun bitsin" dedim. Aylardır -sekiz ay olmuş- yola gitmeyince "dağları devirmek lazım" ruh haline kapılıyorum. Şöyle ayda bir filan, iki üç gün bir yerlere gitsem gelsem, hoop hemen hazır olurum, olurdum eskiden.
Sabah havadaki deniz kokusunu duymama vesile olan sardunya saksısı.
Ben de bayramda Antalya'ya giderken son anda hazırladım valizleri nasıl zul geldi, uzun zaman oldu bir yerlere gitmeyeli ondan dedim:) havadan mı, zamandan mı bilmiyorum garip bir hüzün var üzerimde bu aralar, yazıda da hissetim havadaki deniz kokusunda, güzel sardunyada...
YanıtlaSilAynı şeyi düşünmüşüz, evet evet, uzun ara olunca insan alışkanlığını ve hızını kaybediyor. :))
SilTeşekkür ederim, umarım hüzne gülümseme olmuştur. :)
Yolculuk nereyedur? Benim kışın pazardan aldığım sardunya bir coştu bir coştu, yakında yeşil yaprakları görünmez olacak, pek seviyorum bu sardunya kişisini :)))
YanıtlaSilSardunyanı gördüm, nefis olmuş Leylağım, maşallah! <3
SilYolculuk standart Mayıs yolculuğu, Bodrum'a gidiyorum. :)
Takvim ve saat bir evin olmazsa olmazı iki önemli obje bence. Saatli maarif takvimi her yılın gözdesi olurdu. Bu yıl kızımın armağanı Aziz Nesin takvimini kullanıyoruz. Eğitime katkıda bulunmak iyi geliyor. Günlerin akışına yetişmek pek kolay değil. Ben unutursam eşim takvimden bir yaprak eksiltiyor.
YanıtlaSilMayıs en sevdiğim aydır.
Deniz kokusu, çiçek kokusu, temiz hava hiç azalmasın dilerim.
Mayıs ve Eylül benim de en sevdiğim iki ay Sevgili Makbule Hanım. :)
SilGüzel dileğiniz için de ayrıca teşekkür ederim. <3
Bizde de yağmur vardı Sevgili Okul Arkadaşım, hiç umursamadım. Ne istediyesem hepsini yaptım. Yağmurun altında yürüdüm, elbette su geçirmez yağmurluğumla... Veeee en önemlisi söz ettiğim ve sizden etkilendiğim üzere nane likörümü aldım, şu an bardağım yanımda. Ayrıca bugünkü etkinliklerimi -umarım- yarın yazarken ondan da söz edeceğim. Her ne kadar ev yapımı olmasa da güzel valla, özlemişim:)
YanıtlaSilOh! Afiyet olsun, yarasın Sevgili Okul Arkadaşım. :)
SilBizimki vişne likörüydü, nane de sevdiğim likörlerden, bir de eskiden beğendik likörü vardı, pek lezzetli olurdu.
Yağmurlu hava gezmenizi anlatan yazıyı bekliyorum. :)
sardunya yaprağının kokusunu duydum buradan :) bir kez eline aldın mıydı, bavulu hazırlayıvermişsindir eminim :)
YanıtlaSilHaydi komutunu verince kendime, oldu bitti. :))
SilSardunya, evet <3
Bavul yapmayı ben de sevmiyorum ama yapılmış bavulla 'gitmeyi' çok seviyorum. Geriden gelen yorumumla bu tatil yapılmış bitmiştir sanırım. Canınıza değmiştir umarım. Artık şehrimize de bahar geldi şükür. :)
YanıtlaSilGüzelce dinlendim döndüm, bavulun fazlası vardı, eksiği yoktu, iyi becermişim son anda. :))
Sil