5 Ocak 2024 Cuma

5 Ocak Cuma

Haftaya hava soğuyacak ve hatta kar gelecek sözlerini duymak iki gündür bahar gibi devam eden havaya bakarak inandırıcı gelmiyor belki. 
Bugün öğleden sonra güzel havanın ve güneşin tadını çıkarmak için kızımla Burgazada'ya gittik. Bostancı iskelesinden kalkan motor önce Kınalıada'ya yanaşıyor, bu defa gezilecek adada değişiklik yapsak mı düşüncesiyle kısa tereddüt anından sonra yine en sevdiğimiz Burgaz'a devam etmeye karar verdik.
İskeleden sonra doğru Ergün pastanesine yöneldik, otlu peynirli poğaçalarımızı aldık, belediyenin midibüsüne bindik, Kalpazankaya'ya kadar devam ettik. Araçtan indikten sonra, Kalpazankaya'daki plaja gitmek istedik, tepedeki lokanta ve biraz aşağıdaki yol da kapalıydı, kapıları zincirlenmişti.



Zincirli kapılar, çamlar arasından görülen deniz, adaya bol miktarda yağmış yağmurların birikintilerindeki yansımalar,

Yürümeye devam ettik, manzaraya baktık, güneş sırtımızı ısıttı, kediler etrafımızda dolandı. Biraz ileride Madam Martha koyuna inen patikayı görünce sahile kadar yavaş ve dikkatli yürüdük. Deniz kenarında bizim dışımızda beş altı kişi daha vardı, bir kadın deniz kenarında oturmuş güneşin tadını çıkarıyordu, bir çift termoslarından çay içiyordu, iki erkek fotoğraf çekiyordu, iki genç kadın köpekleriyle sahile iniyordu...
Yassıada ve Sivriada manzaralı bu uzun plajda çakılların ve lodosun getirdiği plastik atıkların arasında bir süre yürüdük, deniz kenarında yüzümüzü güneşe verip oturduk, uzaktan geçen gemilerin sesine karışan dalga ve martı seslerini dinledik. 
Yukarıya çıkarken indiğimize göre daha dik ve daha dar bir patikadan tırmandık. Tam yolun sonuna doğru şu görünen merdivene nasıl ulaşmalı diye çevremize bakınırken üç renkli bir kedi yanımıza geldi, miyavladı, önümüze düştü ve sık yapraklarla çalıların arasına saklanmış yolu bize gösterdi.


İşte bizim yol gösterici kedi, bizi salimen çıkardı, şimdi ilerisi serbest mi bakıyor.


Bir süre sonra Pirgos'un önüne vardık. Artık karnımız iyice acıkmıştı, önce bira patates fikriyle oturduk, ardından hamsi tava ve bir iki meze de soframıza eklendi. 
Güneşin batarken  tam karşımızda uzanan Anadolu kıyısındaki binaların camlarındaki yansımalarını hatta çıkardığı yangınları izleyerek akşamı ettik. 
İskeleye dönüşte Ergün pastanesine yeniden uğradık ve evde yemek üzere milföy sardırdık.
Akşam geceye kavuşmadan önce Bostancı'ya dönüş motoruna bindik, gökyüzündeki son kızıllıkları seyreyledik. 



Henüz gün batımı saatindeyiz, ada vapuru iskeleye doğru yol alıyor, yanaşmak üzere hız kesiyor. 

7 yorum:

  1. Vallahi günü yaşattınız Sevgili Okul Arkadaşım. Üstelik eksiksiz bir yaşamak haliydi yazıdan okura geçen. Pandemiye yenilmiş, hayali yazılmış bir Burgaz planımızsa baki, üstelik yazıyla birlikte harlandı sanki... Memleket halleri cevaz verir mi bilinmez şimdilik, ama hayal kurmanın önünde de bir engel yok şükür ki:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu yorum spama kaçmıştı, yakaladım neyse ki, aksi halde tatlı iltifatlarınız ve güzel planlarınız olmadan yazı eksik kalacaktı Sevgili Okul Arkadaşım, teşekkürler. :)
      Umarım planlarınız yakın zamanda hayat bulur ve belki de bir ada gününde hep birlikte güzel vakit geçirmek kısmet olur. :)

      Sil
  2. Yorucu bir haftanın sonunda sessiz sakin bir sığınak gibi bir yazıcı olmuş. Yine. :) 💙

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Canım Elifciğim, böyle huzurlu bir etki yarattıysa yazı, adanın ruhunun yansımasıdır. :)
      Gel de gidelim yine. :)

      Sil
    2. Yine gelecek ben inşallah :)

      Sil
  3. oh pek güzel yapmışsınız burgazada gezmesi ile. içinize sinsin kuzucum :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sağol cancağızım, sevgili adamızı hangimiz ziyaret ederse mutlu oluyoruz, değil mi? <3

      Sil

Hoşgeldiniz!