Dün yürüyüşten dönüşte bunalıp yağmurluğunu çıkaran bendeniz, bugün sabahtan itibaren hiç durmadan yağan yağmur altında elde şemsiye, üstte kaban dolaştı durdu. Nedir bu iniş çıkış eyy hava, ne yapmaktır amacın?
Anladığım kadarıyla, doğa bugünlerde biz insan evlatlarına biraz diş gösteriyor sanki. Sabah, bulutlar alçak hava ıslak ruh haliyle kendi kendime uyuzlanırken gelen deprem haberi ruhumu şöyle bir silkeledi. Bir kendinizi hatırlayın uyarısı da yer kabuğundan gelmiş oldu.
Sabah erken saatte sesli kitap dinlerken kulağıma Şili'nin ünlü sokak lezzetlerinden birine dair sözler çalındı.
Esasen kitap eleştirilerinin bir araya getirilmesiyle oluşan kitapta sosisin ne işi var değil mi? Var bir işi, işte.
Sonra merak ettim internete baktım, sözü edilen "complete" bir tür sosisli sandviç imiş. Ancak bu sosisli sandviç, bizim de alışkın olduğumuz şekliyle mesela sadece ketçapla, mayonezle değil bol ve çeşitli sosla, sebzeyle, salatayla lezzetlendirilirmiş.
Burada bir takım tanım ve tarifler var, benim gibi meraklı olanlara hizmet olarak.
"istanbulun havasına güven olmaz" demiş atalarımız, boşuna değil. ne sıkıcı bir hava vardı bugün ama! neyse, kış yapsın kışlığını deyip geçirdik günü :)
YanıtlaSilBir kaç gün daha böyle kalın bulutlarla yaşayacakmışız. Eh kış gelsin, yağmur yağsın dedik bekledik, olacağı buydu, haliyle. :))
SilDün aramızda tam 30 derece fark vardı :))) Bu yazıları bu renkleri görmek mest ediyor beni..... Ay o sosisliyi okurken ben de Taksim'deki ıslak hamburger'i düşünmüştüm, Şili ile çok benzer sosyal yapılarımız var sanki!
YanıtlaSilOyyy! Sizin memleket kendisini kutup dairesi yakınında sanmaya başladı bence, nedir yahu?! :))
SilDoğrusu ben de okuduğum her metinde kendimi benzer şekilde Şili'ye ve Şilililere yakın hissediyorum, göçmen atalarının arasında bolca Akdenizli olduğundan mıdır nedir? :)