16 Kasım 2023 Perşembe

16 Kasım Perşembe

Yakınlarda gördüm, Yasemin Sakallıoğlu'nun "Neden kek yiyorum adlı savunmam" adını verdiği bir videosu vardı. 
Yazı ve fotoğraflarını izlediğim bir arkadaşım bu savunmaya atıfta bulunarak "...bu saatlerde konuşulması çok gerekli şeyler üstüne gürültülü gürültülü susuyoruz..." yazmış. Tam olarak bugünlerdeki hislerime tercüman oldu bu cümle. 
İki saat kadar süreyle son günlerin olaylarına siyasetlerine kararlarına ilişkin yazılar, makaleler okudum, sıtkım sıyrıldı, moralim bozuldu, hafakanlar bastı ruhumu.

Şu noktada gündelik hayatla ilgili olarak yazdığım / yazacağım her cümle lüzumsuzmuş gibi geliyor; onca dert, onca yoksulluk, onca savaş ve başka bir dolu saçmalık varken, sen tut yok yağmur yağdı, güneş açtı, şu şarkı, bu film, o kitap filan yaz. İnsan kendine yabancılaşıyor.
Oysa, hayatta olmak, yaşamak zaten bu kıvır zıvır faaliyetler bütünü değil mi? 
Bilmem kaç milyar insandan kaç tanesi müthiş buluşlar yapabiliyor, harika sanat eserleri üretebiliyor, büyük insanlığa faydalı girişimlerde  bulunabiliyor ki?

Bir süredir Nuhun Gemisi'nin yayınlarından link vermiyordum, 14 Kasım'daki "KarışıkYabancı" başlıklı yayının linkini ekleyeyim, dinlemek isteyenler için, burada. 



İş Bankası Resim ve Heykel Müzesi İstiklal Caddesinde açıldı. 
Geçenlerde sınırlı vakitte kardeşimle yarım saat şöyle bir dolandık çıktık.
En kısa zamanda yeniden gitmek ve uzun uzun gezmek şart, Cumhuriyet tarihinin en güzel eserleri orada sanıyorum.
Yukarıdaki fotoğrafta İbrahim Çallı'nın iki natürmortu var. 


6 yorum:

  1. Selam belki de bunca olumsuzlukla baş etmenin yolu havadan sudan konuşup gün içinde oluşan cehennemle nasıl baş edebilirimi düşünmemenin yoludur. Yorum yazmasam da yazılarınızı okuyorum. Sevgiyle kalın.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim Zehracığım. :)
      İnsan bazen onca toplumsal yükün altında ezilmiş hissediyor, bunalıyor. Diğer zamanlarda çeşitli türlü çeşitli uğraşlar icat ediyoruz, yeter ki gün eksilmesin penceremizden. :)

      Sil
  2. Önünden geçmiştik seninle müzenin daha açılmadan. Sayende içini görmesem de binanın dışını görmüş oldum ki o da çok güzeldi. Ben bu youtube dünyasına biraz yabancıyım sanırım. Yasemin Sakallıoğlu'nun adını dün Congressium'da gördüm ilk kez, yakınlarda showu varmış orada, bu kim ki dediydim Funda'ya, bugün de burada görecekmişim. Mümkünse ben almayım ne Yasemin'i, ne de Congressium'u. Ha, Aralık başı kitap fuarı açılacakmış orada ona giderim, salonu kullanmıyorlar nasılsa fuar için :)))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gelecek defa içini de birlikte gezmeye niyet edelim o vakit. :)
      Yeni nesil komedyenleri ben de pek bilmiyorum, Y.S.'nu tesadüfen biliyorum, bir iki dizide mi oynadı nedir?
      Kitap için her yer olur bence de. :))

      Sil
  3. dün düşünmüştüm biliyor musun "bu ara nuh'un gemisini hiç dinlemiyorum yine, ekmekçim de hatırlatmayı kesti" diye :P

    en çok andığımız cümle "Türkiye evlatlarına kendisinden başka bir şeyle meşgul olmak imkânını vermiyor.” cümlesi ya, öyle işte. Bir de susuyoruz işte, evet, öğretildik susmayı zira. ne acı

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Nuhun Gemisi taşındı, başka radyoya geçti, bir süre yayın yapmadı, bir aydır yeniden yayında. Duymuşum herhalde seni. :))
      O susuşun gürültüsü var ya, o etkiliyor asıl. :((

      Sil

Hoşgeldiniz!