17 Haziran Cumartesi

 Dün gece yatıp uyuduktan iki saat kadar sonra uyandım. Başlamış, dedim. 

Esasen uyumadan az önce balkona çıktığımda başlamıştı, uzaklarda Marmara'nın öte kıyısı olduğunu tahmin ettiğim yerlerin gökyüzünde şimşekler çakıyordu. Beni uyandıran şimşeklerin yakınlaşmış olması ve gök gürültülerinin duyulmasıydı. Balkona çıktım, biraz gök yüzünü izledim. Bir kaç defa öyle parlak şimşekler çaktı ve öyle kuvvetli gök gürültüsü oldu ki korktum, içeri kaçtım.

Bir süre sonra yağmur başladı, yağmurun sesi sakinleştirdi beni. Yine de yeniden uykuya dalmam bir saatten fazla sürdü.

İki gündür, BARABAR'ın  yeni albümünün kayıtlarına denk düşüyorum, "AI" algoritması, eski albümün iyi dinleyicilerine aynı dürtüklemeyi yapıyordur, eminim. 

Bu sabah Tophane Rıhtımında'yı ve Bir Derdim Var Bin Derman'a Değişmem'i dinledim.

İlkinde Sadri Alışık'ı andım, ikincisinde Serkan Keskin'i dinlemenin keyfi vardı. 

Sanıyorum bu albümün de sadık bir dinleyicisi olacağım.

Sabah ve öğlen saatlerini koşturarak geçirdim. Hava rutubetliydi, o koşturmacayla birlikte yorucu oldu. Öğleden sonra sakin sakin oturdum kaç gündür aklımda olan kitabımı açtım okumaya başladım ve ohh be dünya varmış dedim.

Okudukça, "tabii ya!" aydınlanmaları yaşadığım günün kitabı,

Bitirince uzunca yazmaya değecek,