Güne dair çeşitli ihtimaller vardı, bir ada gezisi olabilirdi, bir arkadaş görüşmesi olabilirdi, sinemaya gitmek olabilirdi, olmadı.
Sabah kalktığımızda dışarıda bir kış günü göğü vardı, yağmur yağıyordu, hava serindi. Arkadaşlara yazdım, "genç romantik aşıklar olsak, adaya gidip bir şemsiye altında romantik yürüyüş yapmanın tam havası, ancak biz biraz uzağız oralardan artık". Herkes bu beyanatımı kahkahayla karşıladı, bir tanesi "enseyi karatma" yazdı.
Arkadaş görüşmesi ve sinema da hava koşullarına kurban gitti haliyle. Sonunda Bayan E.'ye kahve içmeye gittim, oturduk uzun uzun sohbet ettik ve günü kurtardık.
Günün diğer zamanlarında iki kısa yürüyüş yaptım, bir yağmur altındaydı, diğeri yağmurdan sonraydı. Yağmurdan sonra baharın yeşillerinin ve çiçeklerinin kokusunu derin nefeslerle içime çektim, bahtiyar oldum.
Bir de mercimek ekmeği yaptım, bir süredir yapmamıştım, dün aklıma düşünce mercimek ıslatmıştım, bugün bir ara denk düşürdüm ve pişirdim.
Mercimek ekmeği nedir derseniz, tarifi burada.
Mahallemizdeki at kestanelerinden bir anı,
Seçim günü oy kullanmaktan döner iken...
Bugün benim ağacımın günü sanırım, Funda da kırmızı çiçekli benzer bir at kestanesini koymuş Instagram'a. Bugün burası da çamaşırları asmamın akabinde indirdi. Toplayıp salona yaydım bakalım, iş olsun yeter ki :)))
YanıtlaSilGördüm gördüm, çok güzeldi. :))
SilBu sene nedense kırmızı çiçeklileri daha çok görür oldum, yeni ağaçları kırmızı çiçeklilerden mi diktiler nedir? :)
perşembe günü yağan yağmur ada hayalimizi öteletti hepimize demek! :(
YanıtlaSilÖyle oldu baksana...
SilNeyse, yağmur olsun da, adaya yine gidilir. :)