Yeni ayın ilk günü az uyunmuş bir geceden sonra başladı. Üzerimdeki hafif sersemlik geçince, bugünün Emek ve Dayanışma günü, çocukluğumuzun Bahar bayramı olduğunu hatırladım. Arkadaşlardan mesajlar geldi, kendi kendimize bayram kutladık.
Sabah toparlanma saatlerinde Sabahattin Ali hikayelerinden oluşan "Bu Dünya Böyledir İşte" başlıklı bir radyo tiyatrosu dinledim. Sinop hapishanesinde yazılmış öykülerdeki insan karakterleri ve olayların karamsar akışı üzücü olduğu kadar etkileyiciydi.
Dinlemek isterseniz İş Sanat'ın sayfasından buraya bağlantı vereyim.
Kaç zamandır isminin jakaranda olduğunu sandığım bu mevsim kocaman lila renkli çiçekler açan ağacın adı pavlonya imiş, meğerse
Dün sabah yağmurdan sonra epey bir kısmı yerlere dökülmüş olsa da coşkusundan bir şey kaybetmemiş gibiydi,
Jakaranda rüya gibi mor çiçekler açar, bu dünyanın en hızlı büyüyen ağacı pavlonya, beyaz, mora yakın ya da pembe açanları var. Bizim caddede de var bir tane, dökmeye başlamış çiçekleri. Bu sene ağaçlar erken çiçeklendi ama havalar hala bahar kıvamına gelemedi...
YanıtlaSilBu sene bahar çoğu ağacı ve çiçeklerini şaşkına çevirdi. Yine iyi dayandılar gerçekten. :)
Silya bu acayip bir ağaç değil mi? müthiş bir ihtişamı var. gerçi hangisinin yok ki...
YanıtlaSil1 mayısı bundan sonra şenliklerle kutlayalım inşallah
Kutlayalım, kutlayalım, kutlayalım... :)
SilPavlonyalar şehir ağaçları. Artık bir çok ilimizde sokak süslemelerinde
YanıtlaSilbaşı çeken ağaçlardan. Ben de dün kartopu ağacı alıp ektim bahçeme.
Büyümesi çok zaman alacak ama ne eksem kardır diyorum ve her yere ekmeye başladım fideler.
Ah kartopunu da çok severim. Bursa civarında çok yetişir değil mi? :)
Sil