Sabah kitap kulübümüzün toplantısı vardı. Bu ay hastalıktan sağlıktan çeşitli nedenlerle küçük bir grup olduk. Olsun varsın, sohbet güzeldi; kitaplar, filmler, son ayda neler oldu bitti derken zaman hızla geçiverdi.
Bu arada itiraf etmeliyim, bu ayın kitabı Aganta Burina Burinata'yı okuyamamıştım. Okuyanlar anlattı, ben de Halikarnas Balıkçısı'nın bu kitabını ilk fırsatta okumaya karar verdim.
Toplantı sonrası uğramam gereken bir dükkan için, Göztepe'ye yürüdüm. Parkın lalelerinin açmaya başladığını görünce, işimi halledip derhal parka yollandım.
İki gündür poyraz sert esiyor, neredeyse fırtına kuvvetinde. Hava güneşli ve poyraz nedeniyle serindi. Belki tam lalelere uygun bu hava, güneşi görüp açıyorlar fakat poyraz nedeniyle fazla hızla açılıp çabuk solmayacaklar, sanırım.
Son zamanlarda Bağdat caddesinde yürürken sıklıkla Ukraynalı ve /veya Rus olduklarını düşündüğüm insanların konuşmalarını duyuyorum. Hatta artık bizim minibüs caddesi civarında da aynı sesler kulağıma çalınır, slav tipli insanları görür oldum.
Bugün laleleri seyrederken de çocuklarıyla parkta gezdiklerini, fotoğraf çektiklerini gördüm. Kim bilir o anda memleketlerinde neler oluyor, her şeye rağmen orada olmak isterler miydi yoksa?
Lalelerin arasında bir başka güzel,
Uzmanından aldığım bilgiye dayanarak çiçek açmış süs kirazı/sakura...
lale zamanı geldi değil mi? cihanımı gördüğüm yok bu ara, göztepe parkına bir gitmeli oysa...bu sakuralar da ne müthişler. Nezahat Gökyiğit parkında da açmışlardı şenlik gibi, TEMden geçerken gördüm geçenlerde :)
YanıtlaSilLale zamanı geliverdi, bu mevsim böyle biraz ne olduğunu anlamadan kah yağmur kah işlerle geçecek sanırım.
SilGeçen sene "sakuraları görmeye Japon bahçesine gideriz bir dahaya" demiştik, seneye olur umarım. :)