En son Kasım ayında, oğlumla gelinimin düğünlerinin bir kaç gün öncesinde, annemin mr raporlarını doktora göstermek için Nişantaşı'na gitmiştim, kardeşimle birlikteydik. Hatta o koşuşturmaca arasında bir son dakika hareketiyle düğünde giyeceğim elbiseyi on beş dakikada bulmuş ve almıştım.
Bugün tam olarak aynısı olmamakla beraber, benzer bir sıkıntı / iyilik sarmalında yine Nişantaşı'na gittim ve bir aşamada yine kardeşimle buluştuk. Bu defa düğün öncesinde değil, ailenin bir yakınının cenazesi sonrasındaydık ve yine bir doktor görüşmesi vardı.
Dört Nikah Bir Cenaze filmi vardı hatırlayanınız olacaktır, şöyle bir tık, yukarıda yazdıklarımı okuyunca aklıma geldi. Hayat ne acayip! Her şey bir arada gibi, ya da bana öyle geliyor.
Bugün motorla iki kıyı arasında gidip gelirken, deniz üzerinde bol bol martı gördüm. Aklıma geldi, acaba göçenlerden ve fırsat bulunca dinlenenlerden mi bunlar? Takip edenleriniz biliyordur, leylek Jonas kışlık mekanından kalktı, Avrupa'ya doğru gitmek üzere Türkiye'de dinleniyor dünden beri.
Sabah, Bambaşka Sohbetler'de Ceyda Düvenci'nin Sinan Canan'la yaptığı röportajı dinledim. Belki size de iyi gelir, link burada.
İki kıyı arasında gider gelirken seyrettiklerimden biri Kız Kulesi idi,
Fotoyu büyütüp bakabilirseniz, renovasyonun epey yol almış olduğunu göreceksiniz,
ceyda düvenci-sinan canan sohbetinin bir kısmını dinlemiştim. bu akşam oturup tamamını izleyeyim bari, iyi hatırlattın kuzum
YanıtlaSilO seride son günlerde daha sakin akışlı ve yararlı sohbetler oldu.
Sil