* Dün ve aslında önceki gün de o kadar çok yürümüşüm ki, akşam Beşiktaş iskelesi civarındayken "yol yakınken ben buradan müsaade isteyeyim" demiş bulundum sevgili kuzenlerime. Şuradan hoop Kadıköy motoru, oradan metro, eve gidip bir ayağımı uzatıp oturayım istedim. İki günde 20şerbin adım atmışım zira.
Bizim cengaverler benden ayrıldıktan sonra Sultanahmet'e gitmişler, köfte yemişler, afiyet olsun.
** Akşam evde dinlenirken Annie Ernaux'un Boş Dolaplar romanını bitirdim, bu da günün kazançlarından oldu. Şimdi aklımda olan, kitapta söz edilen şarkıları bulup dinlemek. Sidney Bechet var mesela bildiğim, bir dolu da bilmediğim olmalı.
*** Gelelim bugüne. Başlangıçta rutin bir cuma günüydü, derken birdenbire akşamımız hareketlendi. Önce kardeşim ve küçük yeğenim yemeğe geldiler. Tam balığı pişirmiş ve hep birlikte yemek üzere anneme çıkarıyorum ki, yeğenimin tuvalette kitli kaldığı haberi geldi. Haydi bakalım! Çilingir ara, bul, gelsin, uğraşsın ve dakikalar sonunda mutlu son...
Bu da böyle bir anımız, bir tür eşeğini kaybedip bulma hikayemiz oldu.
Dip Not:
Dünden,
Tekne direkli, bulutlu gökyüzü,
Senin gibi bir yürüyüşçü bile yorulduysa kimbilir ne kadar yüründü hesap edemiyorum :)
YanıtlaSilBöyle sevilen misafirler hayata renk katıyor, iyi ki gelmişler...
Evet iyi ki geldiler. :)
SilYürüyüş kısmında yaya kaldım Leylakcığım, bizimkiler bisikletçi zaten, bu kadar yürümek onlara vız geldi, kesin. :))
20000bin adım az değil şekercim, yorulmuşsundur tabii :) yeğen kimin evinde kilitli kaldı peki anlamadım? meraklıyım da :)
YanıtlaSilAy bir de hızlı yürüyorlar! :))
SilYeğen annanenin evinde kitli kaldı şekerim, merak olmadan hayat olmaz bence de. :))
bak işte o hız, insanı daha yoruyor aslında. yoksa 20000 adım sana koymazdı bence :)
Silyeğene de anneanneye de geçmiş olsun o halde :)
Daha yavaş yürümek olmazmış! Diyorlar. :))
SilBugün yeni mekanizma takıldı, düzeldi işler. :)