Bu sabah Sabiha Gökçen havaalanından kalkan 6:45 uçağı bizi Mardin'e getirdi.
Çok uzun zamandır görmek istediğim bir coğrafyadayım bu hafta sonu.
Kırkdört yıllık arkadaşım S.ciğim (yemek yerken hesapladık bugün, net!) sevgili eşi A.cığım (onunla da kırk yıl olmalı) kapalı bir grupla Mardin'e geleceklerini söylediklerinde hemen sormuştum "bana da yer var mı?" Bulundu ve ekibe dahil oldum.
Bugün geleneksel yazı düzenimi uygulayamıyorum. Şimdi buradan bir kaç foto ekleyip, ayrıntısını dönünce anlatırım, umarım.
Tepede Mardin kalesi, altta Mardin müzesi, solda otuz odalı bir konağın kadraja girebilmiş bir kısmı.
Abbara adı verilen eğimli bölgelerde bulunan yeraltı geçişleri
Darülzaferan Manastırındaki sekizgen vaftiz taşı
Üzerindeki yazılar/dualar nedeniyle içindeki suyu şifalandırdığına inanılan yerel işli sürahi
Olay budur. Süpersiniz Sevgili Okul Arkadaşım:)
YanıtlaSilBence de olay buydu ve darısı başınıza. :)
SilTeşekkürler Sevgili Okul Arkadaşım. :)
ah mardin...gençliğime, ablam nedeniyle, damgasını vuran büyülü şehir...tadını çıkar ekmekçim. güzel anılarla dön :)
YanıtlaSilŞimdi senden Mardin anıları dinleyince, her şey daha bir yerli yerine oturacak bence :)
SilEn son 2001'de gitmiştim, enfes bir bölge, nasıl şipşak kararla gitmişsin bayıldım, iyi gezmeler!!!
YanıtlaSilAnlatılanlardan anladığım kadarıyla C.ciğim, o tarihten sonra özellikle son on yılda çokca değişikler gelişmeler olmuş, belki yeniden görmek zamanı gelmiştir. :)
Silmardin'e 2013 te gitmiş bayılmıştım...sen de keyfini çıkar ...
YanıtlaSilKeyfini çıkardım Joecuğum, teşekkür ederim. :)
Sil