26 Ağustos 2022 Cuma

26 Ağustos Cuma

 * Dünkü  güzel şeylerde, rutubetli hava nedeniyle kendimi yapışkan koyu kıvamlı bir sıvı içinde yüzüyormuş hissettiğimi anlatırken kullandığım "lüzuci" kelimesi nedeniyle sevgili arkadaşlarımın yazdığı yorumları gülümseyerek okudum. 
Bugün  akşamüstü rutubetli hava yine bayıltırken ve ardından yağmura rağmen yine bunalırken bile gülümsüyordum. Az önce google translate sizin için baktım ve Macarca'da da "lüzuci" kelimesinin kullanıldığını ve tatlı anlamına geldiğini gördüm. Etimolojiyle değil, hayal gücüyle şöyle ifade edeyim, sanırım Arapça'dan bize, bizden Macarcaya giden bir yol var, burada.
Lüzuci kelimesinin aslı Arapça imiş, Kubbealtı Lugati şöyle diyor:
"(ﻟﺰﻭﺟﻰ) sıf. (Ar. luzūc “yapışmak” ve nispet eki -і ile luzūcі) Yapışkan, yapışıp uzayan, lüzûcetli."

** Günüm müzik dinlemek bakımından fena değildi, ancak kitap ve film konusunda pek varlık gösteremedim. Daha çok ev işleri, yemek yapmak, pazar alışverişi ve yerleştirmesiyle geçti zaman.
Bu arada, sadece havadaki ışık değil, pazar tezgahlarındaki meyvelerin değişimi de Eylül geldi diyor. 
Kızılcık ve hünnap gördüm, turşuluk kornişonların çıkması da yakındır. Kışlık domates yapmaktan vazgeçmeyenler için domatesin kilosu 7-8 lira civarındaydı, diğer domatesler halen bunların bir misline satılıyor.

*** Dün gece yatmadan önce gökyüzünü seyrederken tepede kocaman parlak bir yıldız gördüm. Sabah ilk iş astronomi sitelerinde neydi o yıldız araştırmasına giriştim. Aslında tembellik etmeyip gökyüzü seyri aplikasyonu indirmiş olsaydım, hemen bakar öğrenirdim.  Şimdi iki tahminim var, ya Vega ya da Satürn'dü o! 

Bugün dinlediğim nostaljik müziklerden bir tanesiyle huzurlarınızdan ayrılayım, buracıkta. 



Dip Not:
Pazar tezgahının yenilerinden hünnap,
Hünnap da neymiş, ilk duydum diyecekler için görsel tedbirimi aldım dikkatinizi çekerim,

9 yorum:

  1. Elvis Presley öyle iyi geldi ki bu gece. Teşekkürler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Rica ederim, bazen denk geliyor böyle, ne güzel olmuş. :)

      Sil
  2. Hünnap, bizim yazlığın bahçesinde vardır, baya da veriyor ama ben tadını sevmiyorum pek :(
    elvis presley'i dinlerken nedense aklıma forest gump filmi ve elvis sahneleri geldi gözümün önüne :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ham iken ağzı buran bir tadı var ama biraz durunca iyi oluyor. Şekersiz oluşunu özellikle seviyorum. :)

      Forest Gump'taki sahneler gözümün önüne gelmedi ilkin, şimdi bakınca hatırladım. :)

      Sil
  3. Ben hünnapı ilk kez 2006 yılında İstanbul'a kuzenime geldiğimde Bakırköy pazarında tatmıştım. İlk kez görmüş ve ilk kez yemiştim. Meyve türü şeyler benden kaçmaz, sadece meyveyle yaşayabilecek bir insanım ama hünnap sanırım hayatımıza daha sonra girdi. Seviyorum esasen ama kurusunu daha çok, şöyle iri ve yumuşak kurutulmuşları çok lezzetli oluyor...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Haklısın Leylakcığım, hünnap muhtemelen daha yerel tüketilen bir meyve iken, son yıllarda pazarlara girince tüketimi de yaygınlaştı.
      Bir de her dönemin şusu çok faydalı busu çok faydalı meyvesi sebzesi oluyor, hünnap da son senelerde şekere deva filan diye satılıyor. :)

      Sil
  4. Hünnap bizim bahçede çooook ;) ben de bayılırım!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sen seversin C.ciğim, şekeri az ya. :))

      Sil
    2. aynı nedenle sevmiyorum demek! şekeri az ya :P

      Sil

Hoşgeldiniz!