Bugün de rüzgârı bol bir gündü, buralarda. Bizim gurbet kuşlarından gelen haber ise "nefes alırken burun deliklerim yanıyor" oldu.
* Sabahtan annemin yine bir doktor randevusu vardı. Annem ile eşlikçileri olarak kardeşim ve ben bu defa tıkanan kulakların temizlenmesi amacıyla KBB uzmanına gittik.
Doktor sonrasında sahil esiyordur, bari bize yakın bir parka gidelim dedik. Dünkü hastane ziyaretinde aklımıza gelen ve nerdeyse bir senedir gitmediğimiz Kriton Curi Parkına gittik.
Annem zorlansa da gayret edip yürüdü, sonra güneş ve rüzgar rahatsız edene dek açık alanda oturduk, gözleme yedik.
Eve dönme kararını verdiğimizde, annemin kutlayamadığımız doğum günü için minik pastalar aldık, çay yaptık, balkonda oturup mum üfleyerek bir ritüeli yerine getirdik.
** Bu esnada arkadaş grubumuzda, düğüne katılanlardan üçünün covid pozitif olduğu haberi konuşulmaya başlandı. Bakalım şimdilik üç kişiyle bu vartayı atlatabilecek miyiz, yoksa temaslı kontenjanından başka pozitifler de olacak mı?
*** Our Man in Italy'yi bugün bitirdim, o kadar çok seyahat anısı aklıma geldi ki, dönüp blogda biraz tarama yaptım.
Ha bu arada, dün yazıyı yazdıktan sonra yürüyüşe çıkmıştım, pek de iyi gelmişti ama bugün tembelliğim tuttu, belki de parktaki açık hava yeterli geldi demeliyim.
Dip Not:
Fotoğrafı düğünün yapılacağı bahçeye doğru inerken, otelin asansöründen çekmiştim.
Eskiden oralarda Maçka Taşlık Parkı vardı, kocaman ağaçların altında serin serin oturulurdu.
Aaaah Kriton Curi, ne kadar değerli bir hoca derdi, öğrencisi olabilmiş olan kuzenim. Ben çok sonraları GP’de atık konusunda çalışırken adını ve çalışmalarını duyabilmiştim, hem inşaat hem çevre mühendisliği alanında hocalığı ve aktivistliği çok etkilemişti beni.. Adına bir park olduğunu bilmiyordum hatta karşı tarafta olması da tuhaf geldi birden :))
YanıtlaSilNeden Kozyatağı'nda bu park? Gerçekten bilmiyorum! Bildiğim çok uzun zamandır var burası (1998'de açılmış) parkta Kriton Curi'nin bir heykeli var, ayrıca pandemi öncesinde çok yoğun çalışan bir çevre gönüllüleri grubu vardı.
SilÇevrede yaşayanların nefes aldığı yerlerden biri, günün her saatinde yürüyeni, koşanı, spor yapanı eksik olmaz.
Annem sever burayı, eskiden torunların elinden tutar getirirdi, şimdi biz onun elinden tutup getiriyoruz. :)
Her koyduğun fotoğrafta İstanbul özlemim depreşiyor. Umarım Covid temaslı kontenjanından olumsuz cevap alırsınız. Artık yanından geçenden korkmaya başladı insan. En ufak bir ağrı, sızı acaba dedirtiyor. Bu arada dün sana bir film yolladım: "Kürtaj", çok çarpıcı idi, bazı sahnelerde gözlerimi kapatsam da iyi filmdi. Umarım gelmiştir ve açılır.
YanıtlaSilLeylağım, umarım en kısa zamanda sağlıklı günlerde İstanbul'un tozunu atarız. :)
SilVe fakat bu son dalga tusunami gibi, hasta olmayan kalmayacak gibi. :( Belki de iyi olur, toplu bağışıklık kazanılır sonunda. Ben kendi adıma yarını bekliyorum, bakalım belirti olacak mı olmayacak mı?
Filmi az önce bitirdim, çok güzeldi, bir o kadar da -kadınlar bakımından yaşananlar- acıtıcı ve incitici.
Film Annie Ernaux'un romanından yapılmış meğerse, son jenerikte gördüm adını. :)
Seneler'den etkilendiğini okumuştum bir yerde ama son jeneriğe dikkat etmemişim. 50'lerin Fransası ile günümüz Türkiye'si arasındaki benzerlik de ağlamaklı yapıyor insanı. Bir cümle çok çarptı beni: "Bu hastalık okuyan kadınları ev kadınına döndüren hastalık" demişti ya...
SilÇok haklısın Leylakcığım, o cümle beni de üzdü doğrusu. :(
SilŞuraya filmle ilgili güzel bir yazının linkini de ekleyeyim:
YanıtlaSilhttps://t24.com.tr/k24/yazi/annie-ernaux-dan-sinemaya-kurtaj,3575
İstanbul'da yaşarken 5 yıl kadar da Sahrayı Cedit'te yaşadım. Ne çok giderdim Kriton Curi Parkına. Sabah sporu olurdu, o zamanlar yok tabi yoga falan :)
YanıtlaSilYaa, evet öyleydi. Şimdi onlar olamıyor, belki bir süre sonra yeniden başlar. :)
SilBu park benim de en sevdiklerimden, geçenlerde annem ve ablamla gittik hatta. İçindeki cafe de hem ucuz hem güzel. iyileş de birlikte de gidelim :)
YanıtlaSilGidelim, yürüyüş yaparız hem. :)
Sil