Sonuncu cemre -toprağa düşen- bugün mü düştü, yarın mı öyle bir şey ve fakat hava -sabah az biraz güneşli gibiydi- yine kapalı ve soğuk.
* Dün gece eski zaman insanları gibi iki parça uyudum; önce saat 4'e kadar, sonra 6:30'dan 8:30'a kadar. Aradaki zamanda Nilay Örnek'in Armağan Çağlayan söyleşisinin podcastını dinledim, müzik dinledim.
Sabah uyandığımda Armağan Çağlayan'dan devam ettim, You-Tube'da 196Sekiz'de yayınlanan İstanbul Mutfağından İki Müthiş Lezzet bölümünü izledim. Hem eğlenceliydi, hem de püf noktası öğrenmeliydi.
Programın tanıtım notu şöyle: "Yeme De Yanında Yat serisinin bu bölümünde Doğu Ve İstanbul Mutfağının kıymetli şeflerinden Maria bizlerle tariflerini paylaşıyor. Tariflerden biri Musevi mutfağından patlıcanlı börek diğeri ise Ermeni mutfağından tereyağlı yaprak ciğer."
** Kahvaltıdan sonra annemin bu haftaki pazar alışverişi siparişlerinden bir ikisiyle annemin usulünce yemek yapma işine giriştim.
Annem kıştan o kadar sıkılmış olmalı ki, "yaprak bezelye ve bakla çıkmış, alayım mı" teklifimi es geçti doğrudan patlıcan, kabak ve dolmalık bibere geçti. Geçen senelerden tecrübeyle biliyorum ki, bu kadar erken zamanda yaz sebzelerine geçince şöyle oluyor, temmuz ayına gelince "hep aynı şeyler, sıkıldım, pırasa çıktı mı, varsa al bari, değişiklik olur" deyiveriyor.
*** Akşamüstü çiseleyen yağmura aldırmadan bir tur yürüdüm geldim. Sokağımızın alt köşesindeki çiçekçiden birer demet frezya ve nergis aldım, evde vazoya yerleştirdim.
Bir avuç mısır patlattım ve sonra MUBİ'de Leylakcığımın gönderdiği Kuzu filmine devam ettim. Yine bitiremedim, son bölüme yazıyı tamamladıktan sonra bakacağım.
Günün üç güzelinin,
En güzeli,
nilay örnek'in armağan çağlayan'la yaptığı söyleşiyi mutlaka dinleyeceğim. severim kendisini. eğlenceli ve içi dışı bir bir insan bence. şu yemek programını da söylediğin(yazdığın) iyi olmuş, ona da bakacağım :)
YanıtlaSilçiçekler şahane :)
Eskiden, hani Pop-Star jüriliği zamanında filan, kendisini ukala bulurdum. Zaman içinde, özellikle son yıllarda sempatik gelmeye başladı. Gerçekten akıllı ve senin de dediğin gibi içi dışı bir.
SilYemek programının bir öncekinde Ayvalık tostu tarifi var, ona da bayıldım. :)
Ben de şuraya börek, ciğer denmişken Aras Yayıncılık'tan çıkmış, anılı öykülü bir yemek kitabını not düşeyim. Sofranız Sen Olsun- Takuhi Tovmasyan.:)
YanıtlaSilAh, o kitabı biliyorum, basısı tükenmiş sanırım.
SilAnneme çok yakın zamanda Storytel'de dinlettim, pek beğendi. Şimdi ben dinleyeceğim. :)
Hele o frezyalar, çeşmi bülbülün güzelliğine denk….. Bu sene öğrendim, bizim oranın nergisi öyle kıymetliymiş ki, sahtesi çıkmış. Adana’dan mı ne geliyormuş ama o derece kokmuyormuş tabii.. Ne tuhaf yahu çiçeğin bile sahtesi..
YanıtlaSilDeğil mi C.ciğim, yakıştılar. :)
SilÇiçeğin sahtesi nasıl oluyor yahu? Başka yerde yetiştirip, sizin oradan gelmiş gibi mi satıyorlar? Çakallıkta sınır tanınmıyor. :(