4 Ocak Salı

Bugün bulutlar oyunlar oynadılar gökyüzünde, az bulutlu, açık, çok bulutlu, yine açık. bütün bunlar ılık bir havaya eşlik etti.

* Günün büyükçe kısmında 2022 ajandamı düzenledim ve sonunda kendimi tebrik ettim, çünkü geçen sene üşendiğim için aktarmadığım bilgileri yazdım, yapmadığım işleri de tamamladım.

O sırada Mor ve Ötesi'nin Harbiye Açıkhava Sahnesinde 8.7.2019 tarihinde verdiği ve 31.12.2021'de You-Tube'da yayınlanan konserini dinledim. Buraya linkini vereyim, dinleyiniz. 

** Aradaki zamanda mutfaktaydım, ekmek pişirirken bir yandan da geçen ay Ordu'ya köyüne giden S.'nın "abla sen böyle şeyleri seviyorsun" diyerek geçen hafta getirdiği, ilk defa gördüğüm beyaz mısırla onun tarifini modifiye ederek nefis bir çorba pişirdim.

S. dedi ki, "mısır akşamdan ıslatıyoruz, ertesi gün kısık ateşte pişiriyoruz, suyunu çekip yumuşayınca ayran ekliyoruz". Tamam dedim, buğdayla yapılan soğuk çorba gibi ama ılık yeniyor. 

Dünden ıslattığım mısırı ocağa koyduktan sonra, ayrı bir kapta evdeki pırasa sapı, pazı sapı, kereviz sapını az yağda çevirip üstüne tavuk suyu ekledim, pişen mısırları ekledim. Ocağın altını kapadıktan sonra biraz suyla açtığım bir kase yoğurdu mısır sebze karışımına ekledim. Tuz, karabiber, kırmızı biber ekledim. Bence çok başarılı oldu, her şeyi var, bir tabağı tam bir öğün.

*** Sabah Twitter'da Barış Bıçakçı'nın bir tweetini okudum. Yine içime dokundu, gerçekten. 

Şuraya aktarıyorum ve buradan linkini veriyorum.

''çileği saklamak için  reçel yaparız,'' dese. ''salatalığı saklamak için turşu kurarız,'' dese. yaşadıklarımızı saklamak için de kurmacaya başvurduğumuzu söylese! bir duyguyu saklamanın, yaşatmanın en iyi yolunun onu bir öykünün ya da romanın içine yerleştirmek olduğunu söylese.

Dip Not:

Bu akşamüstü güneşin böyle batacağını tahmin ettim, 

Sormayın nasıl? İçime doğdu, derim,

Vaktimi günbatımı saatine göre ayarlayıp akşamüstü sahile indim,

Boydan boya sahilde yürüdüm izledim, 

Ruhum güneşle birlikte eridi denize karıştı.