Dün gece yine bir önceki gibi on civarı gök gürültüsüyle başlayan kar gece yarısına kadar yağdı, sonra durdu.
* Kar dün akşamüstünden sonra özellikle karşı tarafta çok fazla yağdı, insanlar yollarda kaldı. Oysa bizim taraf, akşam herkes evine ulaştıktan sonra karladı. İnsanlar küçük çocuklar gibi kar bekliyordu. gece yarısına kadar sokaktan gelen kartopu oynayan, kar voleybolu (!) oynayan insan sesleri sürdü.
Ben de yine giyinip balkondan karın yağışını ve sokağın neşesini izledim.
** Geçenlerde İş Sanat'ta Ankyra Barok Topluluğunun konserini izlemiştim, yazmayı unutmuşum. Bu sabah o konserden bir parçaya yeniden denk düştüm. Tam karlı havanın sükunetine uygun bir müzik bence. İnsanın içini damıtan bir hali var. Dinlemek isterseniz burada.
Öğlene doğru bu hava ve yol koşullarında yapması en zor işlerden birini gerçekleştirip, iki+iki senedir yüz yüze görüşemediğim (araya şehirler ve ülkeler girdi) bir arkadaşımla buluştuk. Aslında mahalleye yakın bir yerde kalıyordu ve bize gelmek üzere yola çıkmıştı, ben de yolun orta noktasına onu almak üzere gitmiştim. Sonra kaymaktan ve düşmekten çok korktuğu için yolun bir noktasından ileriye devam edemedi, biz de oracıkta bulduğumuz tenha bir kafede oturduk, birer çay kahve içtik, sonra kendisini metro istasyonuna bıraktım ve eve döndüm.
Kaldırımlardaki karlar basıldıkça erimiş ve donunca buzlanmıştı, yollarda pek araba yoktu, ancak yürümek kolay değildi. Metrodan eve yavaş yavaş yürüdüm, her zamankinin bir misli sürede ancak ulaştım.
*** Günün sanatsal bakımdan önemli hareketi Leylakcığımın önerisi ve hediyesi olan "İki Şafak Arasında" filmini izlemekti. Film, yönetmen Selman Nacar'ın ilk uzun metrajlı filmi. Antalya'dan jüri özel ödülü almış, başka yurtdışı festivallere katılmış. Bir ilk film için gayet ustalıklı ve ne yaptığını bilen bir film olduğunu düşünüyorum. Zor bir konuyu, didaktik olmadan, duygusallığa kaçmadan başarılı şekilde anlatan yönetmenin yeni işlerini ilgiyle izleyeceğim.
Fotoğraflar siyah beyaz gibi duruyor,
Oysa sadece karlı manzara.
Filmi beğendiğine sevindim, yeni yönetmenler istikbal vadediyor, bana biraz Çatlak filminin havasını verdi. Bugün de Krisha'yı izledim Mubi'de, fena değildi.
YanıtlaSilGece 3'de kocam kar yağıyor diye uyandırdı beni, Uyuz uyuz yağan minik tüyleri izleyip bundan bi cacık olmaz diyerek yattım. Nitekim sabah yağmurlu uyandım ama yükseklere kar yağmış gerçekten ve bir miktar tutmuş, tabii öğlen güneş çıkınca eriyip gitmiş. Lakin soğuğu durup durur.
Kar soğuğu fena gerçekten. Bizde dün gece en soğuk hissettiğim geceydi, her yer donmuştu çünkü. Beydağlarını uzaktan seyretmek güzel olmuştur ama. :)
SilFilmi beğendim, sondaki söyleşiyi de izledim iyi oldu, yönetmenin yeni işleri merakla beklenecek bence. :)
konseri dinliyorum bir yandan. yine çok güzel ve sen yine çok güzel tanımlamışsın "insanın içini damıtıyor" derken...
YanıtlaSilfotoğraflara (ilkine özellikle) bayıldım. eline gözüne sağlık :)
Konserin tamamı da güzeldi evet, barok müzik seviyorum ben. :)
SilKar yağarken ağaçlar başka bir güzel oluyor, değil mi? :)
Dipnotlara neden daha çok dikkat etmemişim ben. Hepsi de çok güzel, bayıldım.
YanıtlaSilPek altta kalıyor, ondan belki de. ;)
Sil