Bugün hava çok soğuktu, sabahberi yağdı durdu, zaman zaman hızlıydı üstelik.
* Sabah kardeşimle konuşuyorduk, kardeşim "kar gibi bir şeyler yağdı ama kar değildi" dedi. Sonra havaforum'da "graupel" yağdığına dair bir not okudum, bulgur büyüklüğünde buzla kaplı kar tanesi imiş. 10 Aralık 2013'de başladıktan bir süre sonra yoğun yağış nedeniyle iptal olan Galatasaray - Juventus maçında yağan, işte o buzla kaplı kar taneleriymiş. Maçı hatırlıyorum, çünkü o yıllarda tam bir futbol fanatiği olan kızım da stadda maçı izlemeye gitmişti.
Graupel hakkında daha çok bilgi edinmek isteyen için, müessesemiz şöyle bir not buldu, burada.
** Ortaokuldaydım sanırım, mandolin kursuna gitmiştim. Hepi topu iki hadi bilemedin üç parçayı çalmayı öğrenmiştim. Sonra müzik öğretmenimiz mi değişti, bendeki heves mi geçti hatırlamıyorum, enstrüman çalma deneyimim devam etmedi.
İşte orada öğrendiğim ve yıllarca notaları aklımdan çıkmayan parçalardan biri "Evlerinin Önü Zeytin Ağacı" türküsüydü. Dün Şulemin Güzellikler Defteri'nde verdiği linkten başlayarak, bu sabah üç kez üst üste dinlediğim Dostlar Korosu'nun "Suyun İzi" albümünde hepsi ayrı güzel türküler içinde Evlerinin Önü Zeytin Ağacı -muhtemelen bu sebeple- en çok sevdiklerimden oldu. Tabii ki, bu hoşlanmada Fırat Tanış'ın sesini olağanüstü oyuncaklı şekilde kullanışıyla türkünün sözlerinin resmen gözümde canlanmasının etkisi de çok fazla.
*** "Modern Love" dizisinin ilk sezonu dün bitti. Bugün ikinci sezona başladım. 1.'nin son bölümü ve 2.'nin ilk bölümü beni benden aldı.
Komedi tanımlaması yapılan diziyi izlerken ben neden sık sık duygulandım ve hatta ağladım dersiniz?
İzleyenler izlemeyenlere anlatsın o vakit.
Görseli twitterda gördüm ve iz sürerek aslını buldum,
Biraz bakındım diğer işlere, mesela şu da hoşuma gitti,
Bir de bloggerlar nelerle uğraşıyor dünyada...
Bu Fırat Tanış'taki nasıl bir yetenektir yahu. Müthiş bir oyuncu, müzik alanında harika ve nasıl güzel resimler yapıyor. Allah bazılarına verdikçe veriyor galiba, neyse maşallah diyeyim, zira çok severim kendisini. Sevinç Erbulak'la "Ayrılık" oyununda izlemiştim, öyle doğal bir oyunculuğu var ki...
YanıtlaSilAntalya güneşli güya ama evler soğudu galiba ayaklarım bir türlü ısınmıyor, sobaya yapıştıracağım yakında :))))
Evet maşallah diyelim, seviyoruz kendisini. :)
SilOyy, sizin oralar bile soğuk mu artık? Kış gerçekten gelmiş memlekete öyleyse. ;)
fırat tanış'ın sesi söylerkenki hallerini de gözümüzde canlandırmamızı sağlıyor değil mi? müthiş biri gerçekten!
YanıtlaSilmodern love'ın 1.sezonunun son bölümü özellikle etkileyiciydi. ve tahmin edersin ki ben de ara ara sulanmıştım izlerken :)
Senin blogdaki yorumda hatırlattın ya Fırat Tanış konserini, gerçekten o da müthiş bir performanstı. :)
SilYaa, yine gidebilsek konserlere...
Tabii ki aşk olur da göz sulanmaz mı? ;)
Buz kaplı kar tanesi ,yağmıştır mutlaka ama ismi olduğunu bilmiyordum.
YanıtlaSilMandolin ve flüt bir zamanların çocukların olmazsa olmazı müzik aletleriydi:) Ortaokulda koroda flüt çalıyordum. Ama en azından bir müzik eğitimi almış olduk, zamaneler bu konuda şanssız.
Modern Love izlemedim ama böyle komedi ve duygu dolu bir diziye ihtiyacım va galiba. Bakayım bende.
Bizim çocukların okullarında da müzik aleti çalmayı teşvik ediyorlardı, sonra müzik ve resim derslerini liselerden kaldırdılar galiba. :(
SilModern Love'ı bitirdim ve severek izledim, umarım aynı duyguları verir. :)
ikinci sezonun ilk bölümü benim hayat hikayem... oooof of. yazılmayı bekliyor ama ı-ıh zamanı var.
YanıtlaSilsulu sepken dedikleri şey değil mi bu? yok o daha sulusu anladığım kadarıyla. tipi deriz biz buzla karışık yağan kara bursada, ama dağda olur, ovada değil.
Çok güzel anlatılmış bir hikayeydi, oyuncular da harikaydı. Bir yandan hüzün, diğer yandan umut... Dokundu çok. :(
SilYok sanırım tipi kadar iri taneli değil, daha ufak oluşu ayırtedici özelliği sanırım. Hani derler ya, Eskimolar için kar tek sözcükle ifade edilemezmiş, 99 adı varmış. Bizde o kadar çeşit olmasa da teknik olarak tanımını bilemediğimiz epey çeşidi var sanırım. :)