Sabah, pus var. Öğlende hava açılıyor, ısınıyor. Vee, pastırma yazı huzurlarınızda!
* Heyecanlıyım, keyifliyim. Bir buluşma var öğlen saatlerinde. Aklıma geldikçe, ağzım kulaklarımda.
Saat 12:55, apartman kapısının önündeyim, araba her zaman olduğu gibi tam zamanında orada. Yola çıkıyoruz, arkalardan dolaşıp diğer yolcumuzu alıyoruz.
Sohbet hızlı başlıyor, yol boyu konuşuyoruz, anlatıyoruz; birlikte, teker teker, gülerek, söyleyerek...
** Moda'nın en güzel evlerinden birinin yanıbaşında, hemen önümüzdeki araba park yerinden çıkıyor, boşalan yere şansını her daim takdir ettiğim arkadaşım yerleşiyor.
Evin duvarındaki sarmaşıklar soMbahar renklerini bürünmüş. Etrafımızı seyrederek yürüyoruz, az ilerideki Moda Çay Bahçesindeki arkadaşımızı görüyoruz, tam telefon edip "neredesin" demişken.
Az sonra bir mesaj "tramvay arızalandı, yürüyoruz" onbeş dakika geçiyor geçmiyor, iki arkadaşımız daha yanımızda.
Sonrası şenlik; araya hiç zaman girmemişçesine, muhabbetimiz dün yarım kalmışçasına laf lafı açarak, daldan dala atlayarak, bu defa belki püskürerek kahkaha atmadan ama gülerek, belki biraz hüzünlenerek konuşmalar sürüyor gidiyor. Üç saat geçmiş de nasıl geçmiş anlamıyoruz.
Dönüş vedalaşmasında arayı açmadan buluşmak için sözler veriyoruz, gelecek defa(lar) için planlar yapıyoruz.
*** Bir ufak pürüz var, hava çok güzel bugün İstanbul'da, dolayısıyla trafik her yerde delirmiş vaziyette, gelirken yarım saat süren yolumuz dönüşte bir buçuk saate çıkıyor.
Bilin bakalım bu durumda Ekmekcikız'a ne oluyor? İçinden söylemsek bir trafik karşıtı "teyze" çıkıyor, dır dır dır konuşmaya başlıyor. Taa ki, bunca senelik can arkadaşım "aa, ne oldu sana" deyinceye kadar. O vakit Ekmekcikız'ın aklı başına geliyor, çocuklarının ona neden "ayy anne bu kadar çok söyleneceksen arabada şoförün yanına binme" dediklerini anlıyor (gibi oluyor). Peki, susuyor mu? Epey zorlanıyor, diyeyim siz anlayın.
Dip Not:
Bugünden, Moda'dan,
Altında oturduğumuz sakız ağacı,
Ada manzaramız, park manzaramız,
Fazıl Sokaktaki ev,
ay öperim seni "söylenen co-pilot" olma kusurundan :) bence çok eğlenceliydin doğrusu, ben sıkılmadım ki hiç :)
YanıtlaSilşanslı bir insanımdır evet, sizi bulmamdan belli değil mi? :)
canım canım :)
Gerçekten uzun yolda süper bir co-pilot ve yol arkadaşımdır şekerparem. Amann deyim bu trafik delirmesi yanıltmasın seni! :))
YanıtlaSilYok benim yerime söylenen co-pilotları pek severim aksine 😘
SilAnlaştık o vakit. :))
SilYaşadığınız kwyif yazıya yansımış! :)
YanıtlaSilAh ne güzel, eğer öyleyse. Gerçekte yaşadığımız coşkunun birazı bile buradaysa ne mutlu. :)
SilPek hoş pek sevimliydiniz Sevgili Okul Arkadaşım, elbette şarkı seçimi, esprinin dibiydi, çok yakıştı. Kısaca pek pek pek tatlı bir gün başlangıcı yarattınız ki yüzümdeki tebessüme paha biçilemez.:)
YanıtlaSilTat tıpkı caramel macchiato gibi:) Vallahi ilk paragraftan itibaren aklıma düşün tanım bu oldu:)
Hımm, lezzetli bir tat olmuş o zaman Sevgili Okul Arkadaşım. :)
SilŞarkı seçimine sebep kendi zaafımı keşfetmem aslında. Fakat iyi olmuş da trafikte kalmışız diyemeyeceğim, biz ilerlemeyen trafikte araba farı seyrederken karşının yolcuları vapurda gün batımı seyretmiş, mesela. :))
Ah dün o fotoyu instagramda görünce nasıl özendim, nasıl. Allahtan burada yaşayan bir lise arkadaşım arayıp gelmek istedi eşiyle. 3 yıl sonra misafir ağırlamak ağrıyan dizlerime bile iyi geldi. Sosyalleşmeyi nasıl özlediysem. Bir gün umarım o fotoğraftaki grubun içinde ben de olurum.
YanıtlaSilÇok sevgiler, şarkı da iyi geldi bu arada :)
Biz, muhabbet esnasında senin de kulağını çınlattık Leylakcığım, emin ol. Fotoğrafta şimdilik olamadıysan bile sohbette vardın. :)
Silİstanbul'a ilk gelişinde keyifli buluşmalarımız olması dileğiyle, şimdilik. :)
Sakız ağacındaki reçinelerin biriktiği torbayı patlatmayı unuttuğumuz geldi aklıma :)
YanıtlaSilİyi ki blog açmışım dediğim günlerden oldu yine . Mucka :)
Yaa! Kaçırmışım o muhabbeti, giderken patlatacak mıydık onları? :))
SilYazık ya! O kadar toplamışlar, mutlaka bir işe yarıyordur onlar. ;)