22 Kasım Pazartesi

 Sabah hava lodostu, vapur düdükleri bizim evden duyuluyordu. Sonra sakinleşmiş, deniz neredeyse süt liman olmuş. 

* Haftanın başlangıç müziği sabah TRT 3'te çalan Edward Elgar'ın Salut d'amour isimli piyano parçasıydı. Tekrar dinlemek için aradım ve Aldo Ciccolini'den nefis bir yorum buldum. Kendisi Paris Konservatuarında ünlü sanatçılara hocalık yapmış ve 2015 yılında 90 yaşındayken bu dünyadan göçmüş bir sanatçı. Videodaki yorumuna hayran kaldım, ayrıca belirtmeliyim ki, gençliğinde yakışıklıymış. Dinlemek isterseniz burada. 

** Günün gerçek hali ev içi koşturmalarıyla başladı. Yemek, temizlik diye işler almış başını giderken "yarın yağmur gelecekmiş madem, bu güzel havayı kaçırmayıp sahile inmelisin" dedim kendime. Akşamüstü çıktım,  denize bakayım dalgalar nasıl acaba düşüncesiyle Suadiye'ye geldim ki, dalga filan yok. Işıltılı bir güneş sakin denizin üstüne yansıyor. Dalgasız tarafından olsun varsın, deniz havası almak çok iyi geldi. 

*** Dün gece Borges'in "Kum Kitabı"ı okurken yaşadığım kişisel aydınlanma beni benden almıştı. Aslında kitabı 2009'da okumuşum, "Borges ve Ben"i bitirince yeniden Borges okumak arzusuna kapıldım ve Kum Kitabı'na başladım. Ne kadar iyi etmişim. Oniki sene önce okuduğumda bu kadar etkilendiğimi hatırlamıyorum. Zamanı gelmiş, demek ki. 

Akşamüstü sahilden dönerken Remzi Kitabevi'ne uğradım, amacım Birhan Keskin'in Cemal Süreya şiirleri derlemesi "Seviş Yolcu"yu almaktı, aldım da. 

Ve tabii ki, yanında Borges'ten "Atlas"ı ve Olga Tokarczuk'un yeni yayınlanan kitabı "Son Hikayeler"i de eve benimle geliverdi.

Dip Not:

Sahilde gidip gelip baktığım kavak ağacı kümesi,

Baharda mı çekmiştim fotoğrafını, geçen sene mi?

Henüz yapraklarının tamamı dökülmemiş, kışın bir kez daha çekeyim bakalım.