İki günlük şikayetimi geri alıyorum, bugün güneş ben buradayım diyerek yüzünü gösterdi.
* Dün gece uyuyamadım, Storytel'de "Çay ve Zen" isimli bir kitap dinledim uzun süre. Ne zaman uyudum, tekrar uyandım ve biraz daha uyudum hatırlamıyorum bile şimdi.
Çayın tarihçesiyle başlayıp, ticareti ve çeşitli ülkelerin çay içme alışkanlıklarıyla devam ediyordu dinlediklerim, gecenin bir vakti için daha iyisi olamazdı.
** ARTE'de nefis bir seri belgesel buldum, ana başlık "On The Rooftops". Özetle, anafikir olarak Avrupa'nın başkentlerinin çatılarındaki hayatı anlatıyor. Epey önce Paris'i izlemiştim, meğer devamı gelmiş, dün Londra'yı izledim, bugün Barselona'yı, sırada Berlin var.
Milyonların yaşadığı şehirlerin insanlarının, bir çeşit boş kalan alanlarını değerlendirme faaliyetleri, deli fikirler, akla gelmeyeni oldurmalar, kulelerden şehirlere bakanlar, bitki yetiştirenler, spor ve sanat faaliyetiyle uğraşanlar... Doğrusu fena halde zihin açıcı.
Şuraya Barselona'nın linkini bırakayım, diğerlerine oradan ulaşılabilir sanırım.
*** Belki iki sene önceydi Veinte Años'u söyleyen küçük bir kız çocuğu, abisi ve babası kalbimi çalmıştı. Isaac ve Nora kardeşleri o zamandan beri izliyorum, yeni şarkılarını keyifle dinliyorum.
Tabii k, aradan geçen zamanda çocuklar gözle görülür şekilde büyüdüler.
Bugün Veinte Años'u söyledikleri oldukça yeni bir videoya rastladım. Sanki yeğenlerimmiş de büyümeleriyle mutlu olmuşum duygusuyla izledim. Burada.
Dip Not:
Farkettim ki, bu hafta balkona pek çıkmamışım,
Eh, balkondaki saksılarımı da sulamayı unutuvermişim,
Bugün yemek yaparken aklım başıma geldi, sularını verdim nihayet.
İşte bazılarının sukulentleri, bazılarının da yarış eder gibi arka arkaya açan kırmızı sıklamenleri var, gönderen sağ olsun :)))))
YanıtlaSilAy ne güzel! Yine mi açtı? Aferin ona. :))
YanıtlaSilBenim balkonda geçen seneden kalıp canlanan kardeşi var onun, henüz bol yaprak çıkardı çiçeklenmesini bekliyoruz. :)
Biraz evvel mutfakta suyunu tazelerken konuştum kendisiyle, selam yolladı adaşına :)Böyle bir açmak görülmemiştir, neredeyse yaprak başına çiçek var, biri bitip biri başlıyor. Güneye bakıp ışık alan bir sehpada duruyor, sanırım yerini ve ışığını sevdi. Eee ben de gözünun içine bakıyorum valla, gönderen çok özel :)
SilMaşallah ona, o vakit. :)
SilHem yerini sevmiş, hem seni, hem de gönderenin sevgisini iletmiş demek ki! Çiçeği bol olsun. :)
Bence kendisi için verilen "ulaştırma" savaşının farkında olmalı, sevildiğini biliyor. :)
Verdiğin bağlantıların izinden gittim. Barselona'yı izlemek istiyorum daha farklı bir zamanda. Çok ilgimi çekti. Küçük kız ve abisi ise nasıl desem, porselen gibi bir şey. Ne kadar narin...Ve ne kadar güzel söylüyor.
YanıtlaSilBir noktayı not edeyim Joecuğum, bazen ARTE'de aradığın video bir süre sonra görünmez oluyor, nasıl bir sistemleri varsa?
SilÇocuklar çok tatlılar, tam dediğin gibi porselen biblo gibiler. Hele iki sene önce, daha başka hoştu halleri. :)