Bugün hava bir hoş; sabah parçalı bulutlu, arada güneşli, öğleden sonra kapalı, uzaklardan gök gürültüsü sesleri geliyor, hiç hesapta yokken biraz çiseledi...
* Dün gece, bir önceki gün başladığım bir filmi bitirdim, Yabancı film Oscar adayları arasında yarışan, yönetmen Vadim Perelman'ın filmi, Umudun Dili / Persian Lessons.
Daha önce yönetmenin 2003 tarihli filmi Sisler Evi / House of Sand and Fog'u da izlemiş ve oyuncuları Ben Kingsley ile Shohreh Aghdashloo'nun performanslarına hayran kalmıştım.
Umudun Dili'nde de oyuncular müthiş, belli ki yönetmenin oyuncu yönetimi ustalıklı. Nahuel Pérez Biscayart ve Lars Eidinger filmin ana kahramanlarının tüm duygularını incelikli ve dokunaklı şekilde yansıtıyor.
İkinci Dünya Savaşı'nda bir yahudi toplama kampında geçen olayın çevre koşulları nedeniyle verdiği ağırlık bile, filmi nefesimi tutarak izlememi engellemedi.
** Bu sabahın güzelliği dün akşam yayınlanmış Nuh'un Gemisi'ni dinleyerek güne başlamamdı.
Dünkü yayının podcast linkini vereyim, dinlemek isteyen olursa. Burada.
*** Patlıcan, biber mevsimi geldi. Kızartmasını seven ve fakat yağ çeker, mideye dokunur diyen içen bir tarifim var.
Patlıcanlar yol yol soyulur, kuşbaşı doğranır, tuzlu suda bekletildikten sonra, suyu süzülür, bir kaba alınır, üzerine zeytinyağı, tuz, karabiber konulup silkelenir, yağlı kağıt serilmiş tepsiye konulup, 180 derecede yarım saat kızartılır.
Bir kaba alınıp, üzerlerine ayrıca hazırlanmış sarmısaklı domates sosu eklenir. Arzu edilirse sarmısaklı yoğurtla veya sadece domates sosuyla afiyetle yenir.
Dip Not:
Dün açmaya başlayan ebruli sarılı turunculu güllerin fotosunu takdimimdir.
Güller çok güzel de o patlıcan kızartmasını yapıp önüme bir getiren olsa. Annem ne çok ve ne güzel yapardı, belki anne olduğundan belki de sebzelerin eski tadından. Rahmet istedi işte. Ben artık karnıyarık, imambayıldıyı da öyle fırında fırçayla yağ sürerek yapıyorum hem hafif, hem daha zahmetsiz oluyor. Afiyet olsun...
YanıtlaSilTeşekkür ederim Leylakcığım. :)
SilPatlıcan kızartması bu usulle yapılınca hiç zahmetli olmuyor doğrusu. Ama haklısın, bazı yemekleri nasıl ve kimin elinden yemeğe alışmışsak, başkası yapınca o tadı alamıyoruz. Canına değsin anneciğinin, huzur içinde uyusun. :)
ay şu patlıcanı ben bu haftasonu yapmam mı peki? yaparım vallahi, en sevdiklerimden :)
YanıtlaSilgüller de şahane görünüyor, nazar değmesin :)
Yap bence, güzel oluyor. Ben de arkadaşlarımdan öğrendim. :)
SilGüller iyi şimdi, gelir gelmez nazar değdi ve hemen böceklendiler. Ben de onları sabunlu suyla yıkadım, neyse şimdiki halde kurtuldular. :)
Kızartmalara bayılırım. Fırında aynı tat olmuyor gibi geliyor. Şöyle bol domatesli yapıp ekmeği de bandıra bandıra yiyeceksin. Gül harika. sevgiler.
YanıtlaSilEvet tabii ki, tavada kızartıp, bol sosla ve taze ekmeği bandırarak yemek başka. Ama artık uslu çocuk olduk, öyle yapmıyoruz, ancak senede bir usulüyle yersek, iyi. :)
SilGüller şahane, biz de kızartması bıraktık ya döküm tavada ya da fırında yapıyorum, mis gibi oluyor:))
YanıtlaSilDöküm tavaya hayranım Sevdacığım. :)
Silİlk aldığımda her şeyi onda yaptım bir süre. Şimdi, gerektikçe kullanıyorum, pişirme usulünü öğrenince lezzeti yerinde güzel sonuçlar alınıyor.