Bu sabah rüzgâr nereden eseceğini şaşırmış gibiydi, evin tüm yönlerini bir dolaştı sanki. Kuşluk vakti esinti epeyce sakinleşti, güneş ısıtmaya başladı.
* Pazara gittim. Bahar sebzeleri meyveleri yavaştan kendini göstermeye başlamış. Sultani (yaprak) bezelye ve enginar aldım, bir de çilek.
Bugün pazarın asıl ilginç tarafı, insanlardı ya da bana denk düşen tarafı, diyeyim.
Havuç alıyordum, benden genç bir kadın ıspanak tarttırıyormuş. Satıcıya çemkiriyor bir taraftan "düzgünlerinden koy, ne o öyle yamuk yumuk, sana benziyor". Adamcağız gıkını çıkarmadı, kim bilir böyle densizlerle her gün kaç defa karşılaşıyor?
Her hafta domates salatalık aldığım pazarcı, annem için aldığım çeri domatesleri tartarken, ben de tezgahın önündeki salatalıklardan torbaya koyuyordum.
Yan tarafımda bir amca söylenmeye başladı: "O salatalıkları elinizle alıyorsunuz, ya elinizde covid varsa? "Alıp torbaya koyuyorum, dedim. "Yok ben gördüm, dokunup almadığın da oldu" buyurdu. Nedense kendimi suçlanmış hissettim ve savunmaya geçtim "Bunların hepsi yıkanıyor zaten, meyve sebzelerin üzerinde yaşamıyor onlar" .
"Öyle değil efendim öyle değil, tıp tahsilini boşuna mı yaptık, her yerde mikrop var, poşetlerde de var". Dayanamadım, "poşetleri ağzımıza burnumuza götürmüyoruz merak etmeyin" dedim. Sonra da borcumu ödeyip ayrıldım oradan.
O sırada bizim doktor bey amca, sanki az önce satıcıya pcr testi yaptırmış ve negatif sonucu almış gibi kendinden emin "şundan da ver, bundan da" talimatları yağdırıyordu.
** Pazar faslından sonra, anneme "haydi dışarıya çıkalım, hava yumuşadı, biraz yürürsün" dedim.
Böylece kırk dakika kadar annemle mahallede yürüdük, küçük bir leylek sürüsünün arkasından el salladık, sonra annemi eve bıraktım.
Eve girmedim yürümeye devam ettim, kendimle baş başa sahile indim, kıyı kıyı şöyle bir turladım, denizi seyrettim, bulutlara baktım.
Sahil fazla kalabalık değildi, ama, cadde ve trafik pek fenaydı. Hiç oyalanmadan doğrudan yukarı çıktım, eve geldim.
*** Bu günün şarkısı Ayşegül Aldinç'ten gelsin, sabah radyoda çalıyordu. Tam da şarkıdaki gibiyiz, Durum Leyla!
Dip Not:
Bizim eve gelen bitkiler, benim yeşil elli olduğumu duyunca, beni uğraştırmadan köklenmeye başlıyorlar, sanırım.
Dün kestiğim avokadonun çekirdeği hazırlıklı çıkınca, saksıdaki yerini buldu bile.
Aaaa avakodu çekirdeğim kök versin diye gözüne bakıyorum ayol. Kıskandım resmen :P
YanıtlaSilBu salgın dönemi hepimizi/herkesi bir parça agresif yaptı vallahi. Sen de pazarda bir-iki örneğiyle karşılaşmışsın. İnsanlarla hep muhatap olmak zorunda kalan meslekleri icra edenlere sabır versin Allah!
Ayşegül Aldinç'i severim ama benim için bir şarkısı çok özeldir: gözlerin su yeşili...
Bi kere kıskanma hiç, ben sana avokado fidesi veririm, bir iki aya. Onu dikersin güzelce. Ohh, mis! :)
SilGözlerin su yeşili'ni Hazal Selçuk'tan da dinledim bu sabah. Ayşegül kesin daha güzel söylüyor. :)
kıskançlık, karşısında senin gibi biri olunca eriyip gidiveriyor :) yaşasın :)
Silhazal selçuk şarkıyı iyi söylemek isteyen çalışkan öğrenci. ayşegül aldinç şarkıyı yaşayan müthiş bir ses :)
Amca sana doktor olduğunu belirtmek istemiş, hemen ceketini ilikleyip selama dursaydın :)
YanıtlaSilDurdum zaten, yaşına hürmeten. Zavallıcık, halen geçen sene bu zamanlardaki korkularımızı yaşamaya devam ediyor.
SilHayat yeteri kadar çekilmez zaten, bir de ona buna takıp daha da zorlaştırmaya gerek yok. :)
yamuk yumuk dedi anladım da ''Sana benziyor'' nedir ya hu! Ayıp valla. Ama ayıp olur ,diye bir şeyi düşünen kaldı mı?
YanıtlaSilFilizlenen ceviz sandım, avakodo muymuş.Ne güzel.Kendisi ile aram yok ,tanıyamadım:)
Ayşegül Aldinç'in sevdiğim şarkılarındandır.
Gerçekten ayıp! Kimseye söylenmez bu laf. Ama insanların dengesi iyice şaştı artık. :(
SilAvokadoyu hem severek yerim (olgun olacak, kesinlikle) hem de her sene bir iki yetiştiriyorum saksıda. Yeşili bol, kocaman yapraklı, güzeloluyor. :)
Çok bilmişlik bu aralar bulaşıcı galiba :))
YanıtlaSilAvokado çekirdeği ne güzelmiş öyle hazır hazır. Güzel büyüsün inşallah :)
İnsanlar öyle gergin ki, dokunsan patlamak üzereler...
SilUmarım çekirdekcik yerini sever ve büyür. :)