Bu sabah anneme kahvaltı hazırlamak için evine gittiğimde, mutat olarak yaptığım üzere takvimin dünkü yaprağını kopardım ve bugün için kozkavuran fırtınası yazdığını gördüm.
Kaç gündür meteoroloji uzmanları yağmur ve soğuk hava geliyor demekte. Uzman uyarısı doğanın takvimiyle çakışınca "hah, tamam" dedim, yağacak kesin!
* Annemle kahvaltımızı bitirmiş çay içerken kardeşim aradı. "Sizi görmeye gelmek için bu hafta tek uygun zaman bugün, bir çıkar hava alırız, geliyorum" dedi.
Hazırlandık, kardeşim geldi, yola koyulduk, son zamanlardaki favori gezinti yerimiz olan Maltepe sahil parkına ulaştık.
Hava kapalı, gri bir toz bulutu var havada, sabah beri baş ağrıtan rüzgar keşişlemeden esiyor. Olsun, deniz kenarında olmak güzel.
Biraz yürüdük, adalar gri bir tül perdenin arkasından görünür gibi, kısa bir video çektim size manzara göstermek niyetiyle.
Sonra bulutlar aralanır, güneş ısıtır gibi oldu, sahil boyunda yürümeye devam ettik. Kardeşim "abla, şu kuşlar nedir böyle?" dedi, "ne çoklar!". Demeye kalmadı, ikimiz birden sevinçle çığlığı bastık "leylek, leylekler geliyor!"
Önce, Burgazada üzerinden geliyorlardı. Öyle kocaman bir sürüydü ki, yavaş yavaş Heybeliada, Büyükada tarafına doğru kaydılar ve Maltepe üzerinden Süreyyapaşa tarafına doğru tepeleri aşıp gözden kayboldular.
** Biz iki kardeş leylek heyecanıyla bakınıp, fotoğraf, video çekmeye uğraşırken başımızı aşağıya indirince bir de baktık ki, annemiz almış başını yola devam ediyor. Kadıncağız bırakmış çocuklarını, kuşlara baksın, eğlensin yavrucuklar.
Neyse, koştuk yetiştik, koluna girdik. Sonra annem bir banka oturup dinlendi, biz iki bacıya "hadi siz devam edin" dedi. Biz de yolun sonuna kadar gidip, biraz çiçek açmış ağaçlara seyrettik, biraz çocuklarımızdan konuştuk, dönüşte annemi de alıp gül bahçesine uğradık.
Bahçıvanlar gülleri buduyordu, kalem gibi olan dikilebilecek budanmış çubukları çimlerin üstüne bırakmışlar, insanlar bir kaç tane alıyordu. Ben de iki kalem aldım, eve gelince saksıya diktim.
Leyleklerin gelişi şerefine ve tutması umuduyla...
*** Akşamüstü, günlük koşuşturma yavaşlayıp masamın başına geçince, Sevgili Okul Arkadaşım'ın dünkü yazıma yazdığı yorumdaki linke tıklayıp, ARTE'de yayınlanmış nefis Astor Piazzola konserini dinlemeye ve yazmaya başladım.
Tam o sırada, günün beklenen gök gürültülü sağanak yağmuru da başlamasın mı?
İnsan bir günden daha fazla ne isteyebilir ki?
Dip Not:
Leyleklerin gelişinin görüntüsüdür.
Lütfen iyi niyetle, fotoğraf cep telefonuyla çekildiğini hatırlayarak ve o siyah noktacıkların her birinin uzun yoldan gelen leylekler olduğunu düşünerek bakınız.
Yolları açık olsun, iyilikler getirsinler, kalbimizi ferahlatsınlar, dileğim bu.
Selam ne şanslısınız. Bu yıl bol bol gezeceksiniz. Sevgiler.
YanıtlaSilKeşke gezsem! Ama pek umudum yok doğrusu, pandemi sürerken...
SilYine de çok güzeldi onları görmek. :)
arkadaşta holdingten çekmiş görüntüleri paylaştı, bende leylekleri gördüm kabul edip martçenikayı çıkardım:)) evden çıkamıyoruz ki leylek görelim:))
YanıtlaSilkeyifli haftalar
Eh, buradan da gördünüz dinlediniz. Bence marteçinka çıkarılabilir. Sağlıklı baharlarımız yazlarımız olsun. :)
SilNe güzel bir gün geçirmişsiniz :) Hem leylekleri de görmüşsünüz çok keyifli olmuş :)
YanıtlaSilGerçekten ilginç bir gündü, havadaki değişkenlik bir taraftan, leylekler diğer taraftan. :)
Silben daha leylek görmedim , bekliyorum ama :)
YanıtlaSilEn kısa zamanda görmeniz dileğiyle, o zaman. :)
Silay ben yazını okurken bile heyecan yaptım leylekleri görmüş gibi :) yaşasın :)
YanıtlaSilSeni de leylekleri görmüş sayabiliriz, bence. ;)
SilYaşasın! :)
Bu sene çok gezeceksiniz :)
YanıtlaSilLeylek görmek beni de çok heyecanlandırır. Mutlu olurum. Hele yakınlarıma bir yerlere yuva kurmuşlarsa gider gelir bakarım onlara :)
Mutlu bir gün diliyorum ♥
Başka zaman olsa, kesin gezeceğim derdim.
SilSon defa sürü gördüğüm sene gerçekten şahane bir gezi yılı olmuştu. :)
Ben de kuş yuvalarını görmenin peşindeyim hep. :)