28 Aralık 2025 Pazar

28 Aralık Pazar

Bugün hava dünden de soğuktu, oğluma dedim ki kutup soğuğu Hamburg üzerinden bize gelmiş. 
Ne iş merakıyla hava durumuna bakmış, hayretini belirtir bir nida ekledi mesajına. 

Yürüyüşe çıkarken sıkı giyindim, şemsiyemi aldım. Bu defa şemsiye almış olmak totem ötesine geçti, işe yaradı, yağmur inceden ama rüzgarla savrularak yağdı yol boyunca. 
Eve dönüşte alt sokaktayken kesildi. 

Şart mıydı sokağa çıkmak? Değildi. 
Almam gereken bir şey vardı, onu bahane ettim. Neden?
Çünkü soğuk havada yürümeyi severim. 
Yazın sıcakta terleye bayıla yürüdüğüm yollarda bir de üşüyerek yürümeli ki yaşamın akışı, doğanın verdiği hisler eksik kalmasın.
Tabii bunun bir de ilk ve son baharları var; ılık havalar, yeşeren ağaçlar ya da serin rüzgarların başlaması yaprakların sararması, kızarması, dökülmesi.

Daha bir hafta öncesine kadar yapraklarla dolu olan alt sokaktaki çınar ağaçları, artık nerdeyse çıplak kalmak üzereler.
Bu sene hava ılık giderken, ne zaman kış gelecek diye düşünürken, bir kaç gündür yılbaşına beyazlar içinde gireceğiz ihtimali belirdi. Düne kadar bana inandırıcı gelmeyen bir ihtimal şimdi oldukça yakında, sanırım.



Mevsimin güzellerinden, güzelliklerinden sıklamenler,
Tam olması gerektiği renk ve canlılıkta...

27 Aralık 2025 Cumartesi

27 Aralık Cumartesi

İstanbul'un soğuk ve yağmurlu bir gününde, yılbaşı öncesi  kalabalığı olan bir cumartesi trafiğinde köprüden karşıya geçmek istemezsiniz. Bilirsiniz, trafikte çok zaman geçecek, yorucu olacak, gözünüz ürker böyle bir plandan.

Bugün tüm bu olumsuz koşullar varken, biz yine de cümbür cemaat karşıya geçtik, trafiğin özellikle kıpırdamayı sevmediği Bebek'e gittik ve bunu istekle yaptık. 
Öyle ki, mesela annemi başka hiç bir kuvvet o kadar basamak tırmanmaya razı edemezdi.
Buluşma konumuz, ailemizin en büyüğü, annemin büyük abisinin ve onun oğlu kuzenimizin çifte doğum günlerini kutlamaktı.  
Böylece bu aile buluşması vesilesiyle, yeni yıl öncesi bir çeşit yılbaşı kutlaması da yapmış olduk. 

 

Bir manzara göründüğü yok, ama hava ve yol durumu bakımından bir fikir versin diyerek...

26 Aralık 2025 Cuma

26 Aralık Cuma

Gün saatlerin bir türlü yetmediği, bir iş bitince arkasından gelenin de peşine kabak bağladığı bir gün oldu.

Gerçekten uzun uzun anlatmaya mecalim kalmadı, sadece şunları not edeyim hiç değilse:
Gün içinde toplam 15.984 adım atmışım, pilatese git gel, pazara iki tur git gel, bankaya git gel, gibi başlıklar altında sürekli hareket halindeydim.
Haliyle dizlerime buz koyup ayağımı uzatıp oturdum bir yarım saat.
Yeşillikleri yıkamak, sirkeli suya yatırmak, beklemek, kurutmak için iki saat harcamışım.
Akşam yemeği için fırında levrek yanında yeşil salata yaptım, yapmışım değil yaptım, bu konuda bilinçliyim.
Dün gece normal  sayılacak şekilde uyudum, bu geceden de benzer bir beklentim var.
Notlar bu kadar sanırım.



Sabah yürürken, sonunda kış soğuğu duygusu veren bir gün diye düşündüm.
Oysa, minibüs caddesinde köşedeki spor salonunun önündeki süsenler Aralık ayına geldiğimizden habersizmiş gibi açmaya devam ediyorlar. 
Öyle de güzeller ki...

 

25 Aralık 2025 Perşembe

25 Aralık Perşembe

İki gecedir yarım yamalak uyuyorum, dört beşer saat ancak uyuyor muyumdur, bilmiyorum. En uzun geceler bana bitmeyen geceler olarak yaşatıyor kendini.

Sabah kardeşim geldi, dışarıda yağmur serpiştirmeye başlamıştı, annemi doktorun istediği tahlilleri yaptırmaya götürdük. İşimiz makul sürede bitti, ama   annemin kanı alınırken yine türlü zorluklar yaşandığı için, fazladan bir süre laboratuvarın alınan kanın çalışılacak işlemler için yeterli olduğu konusundaki onayını bekledik. 
Neyse, onay geldi şükür,  anneme gittik, biz de annemle birlikte kahvaltı yaptık.

Öğleden sonra hazır kardeşim arabayla gelmişken, annemin taşınacak şeyler listeli market alışverişini kardeşimle beraber yaptık ve evine taşıdık. 
Akşamüstü bir süre boş boş ekrana baktım,  sonra da akşam için yemek işine giriştim.



Aslında akşamüstü ekrana bakarken o kadar da boş değildim, iki kocaman nar ayıkladım,
Elim de çalıştı, gözüm de...

24 Aralık 2025 Çarşamba

24 Aralık Çarşamba

Bugün öğlene doğru kızımla birlikte minibüse bindik ve Kadıköy Belediyesine gittik. 
İşlerimizi hallettikten sonra bir kahve içelim dedik ve Terminal Kadıköy'de Komünite isimli bir mekanda oturduk ve pek memnun kaldık.
Kahve içtik, bir şeyler atıştırdık ve sonra yılbaşı pazarında biraz gezindik.

Dönüşte Söğütlüçeşme'den Marmaray'a bindik ve bu defa iki ayrı durakta inerek yine kalan bir iki işi hallettik.
Eve dönerken annem için alışveriş yaptım, bizim eve bir şeyler aldım.
Biraz dinlendikten sonra mutfak işleri başladı, çorbadır, pazıdır ne malzeme varsa elde, pişirdim taşırdım.

Kısa günün işleri bu kadar olur, diyeyim.



Söğütlüçeşme'nin yeni halini çok beğendim.
YHT, Marmaray, Metrobüs bağlantıları gayet medeni ve temiz, düzenli olmuş, yeşil alanlar da düzenlenmiş. 

23 Aralık 2025 Salı

23 Aralık Salı

 

Küçük arkadaş grubumuz arasında gelenekselleşen bir buluşma,
Bir yıl sonu klasiği, 
Kışın iç salonu, yazın avlusu ile uzun oturmalı yemeklere, sohbetlere ev sahipliği yapan buluşma mekanımız,
Viktor Levi'de keyifli, sohbeti bol bir akşamüstü geçirdik,
2025'e veda ettik, 2026 için hazırız, iyilikleri güzellikleri bekliyoruz. 

22 Aralık 2025 Pazartesi

22 Aralık Pazartesi

Bugün kürkçü dükkanına dönüş günüydü.
Sabah sekizde henüz hava aydınlanmamışken havaalanı yollarında başladı gün.
Aradaki üç saat fark nedeniyle eve ulaştığımda evden çıkalı 12 saat olmuştu.
Gün dönümüyle birlikte güzel anılarla dolu bir haftayı geride bıraktım, tekrarı dilekleriyle.


Margot Fonteyn'nin Fındıkkıran balesindeki şeker perisi kostümü,
Royal Opera House binası fuayesi oyunlar dışındaki  zamanlarda gezilebiliyormuş. Biz de bu imkanı değerlendirdik ve bütün fuayeyi gezdik dolaştık.