15 Kasım 2025 Cumartesi

15 Kasım Cumartesi



Bazen deriz ya, sendeki keyif kimsede yok.
Sahilde yürürken bu tekneyi görünce ilk böyle düşündüm, ohh amma keyif!
Adadan mı geliyorlar, gezintiye mi gidiyorlar...
Şimdi düşünüyorum da belki tekne bozuldu, öyle kalakaldılar. 
Belki kıyıdaki çekek yerine girmek için bekliyorlar.
Bilemeyiz, değil mi?
Bazen ilk aklımıza gelen ve genellikle harcı alem olan fikir yanıltıcı oluyor. 
Biraz daha enine boyuna düşünmek, özellikle görünenin arkasındaki gerçeği anlayabilmek pek zor...

14 Kasım 2025 Cuma

14 Kasım Cuma

"Nasıl geçti habersiz o güzelim yıllarım" diyerek yazılan şarkı sözü haksız değilmiş, çocukken anlamazdım, ne demek istendiğini. Böyle işte; gün gün, hafta hafta geçiyormuş yıllar. 
Kasım'ı da ortaladık gibi.,

Sabah tam kahvaltıya oturmuştum ki, kapı çaldı, annem ve yardımcısı R. geldiler. 
Annemin hedefi belli, torununun odasına gidiyor, onun yatağını deneyecek ve kendisininkiyle sertlik/yumuşaklık karşılaştırması yapacak. 
Dedim, annem keyfine bak, ben ilacımı aldım, karnım da acıktı, kahvaltımın başındayım.
Beş dakika kadar sonra annem deneme yatışından kalkmış, mutfağa doğru geldi, ben bunu istiyorum dedi.
Yatakçıya gittim, adamcağız başka bir şeyler anlattı, dur bakalım tefrikamız nasıl devam edecek?

Öğlenden itibaren pazardır, diğer işlerdir derken gün bitti, kısa gün çabuk bitiyor zaten.
Şimdi yemek ve salata işlerine sıra geldi.



Apartman bahçesindeki güller açmaya devam ediyor, Kasım gülümüz.

13 Kasım 2025 Perşembe

13 Kasım Perşembe

Sondan başlayayım, akşam yemeğine fırında somon ve patates yaptım. Yan yana değil, ayrı tepsilerde ama aynı zamanda pişirdim. Kızım yanına rokalı, narlı, cevizli bir salatacık yapıverdi, güzel oldu.

Akşamüstü İbrahim Selim'in Bu Gece programında Demet Evgar'la sohbeti izledim. Sohbet eğlenceliydi ve aynı zamanda iyi bir sanatçı olmanın ve onu izlemenin keyifli yanlarını hatırlattı. 
Bu arada, Aile Arasında filminin ikincisi gelecekmiş, iyi haber. 

Sabah pilatese yürüyerek gittim geldim, hava ılıktı, iyi geldi.

Dün gecenin 2'sinde uykum çat diye kesildi ve 5'e kadar ne ettimse uyuyamadım. Böyle oluyor bazen, ortada hiç sebep yokken uyanmalar ve sonra koyun saysan olmamalar.



Bir kaç gün önce bizim sokakta bir köşeye yaslanmış sokağı seyreden bu oyuncakçığa gözüm ilişti.
Bir minik düşürmüş olmalı, bir başkası bulup bir duvarın üstüne koymuştu.
Belki, ertesi gün oradan geçerken bulmuşlardır, kim bilir?

12 Kasım 2025 Çarşamba

12 Kasım Çarşamba

Dün akşam nihayet başardık ve balıkçıya gittiğimizde yer bulduk, balık çorbası içtik, mezgit tava yedik. Lokanta, yağmura rağmen doluydu ama geçen defaki gibi kapıda kuyruk olunacak şekilde değil.
Yağmur bir ara tıpır tıpır saçaklarda ses çıkararak yağdı, umarım barajlara bir faydası olmuştur.

Bugünkü hava çok bulutlu ama yağmursuzdu, öğleden sonra dışarı çıkarken ha yağdı ha yağacak havaya bakıp şemsiye aldım, tabii ki kurala uygun olarak şemsiye aldığım için yağmadı. 

Bugünün önemli olayı sinemaya gitmem ve Ferzan Özpetek'in Elmaslar filmini seyretmem oldu. Sonunda başardım, mutluyum; bilmem ne kadar zaman sonra sinemada film seyretmek keyifliydi. Zaten film tam da sinemada seyredilince güzel olan filmlerdendi, İtalyan sinemasındaki kadın oyunculara saygı duruşu gibi bir havası olan filmde, olayların zamanı ve anlatılışı tam sinemalıktı. 

Bu sabah dilime "Drama köprüsü bre Hasan..." türküsü takılmıştı. Ruhi Su'dan dinlerdik eskiden, açtım dinledim. 
O sırada Ruhi Su Dostlar Korosu'nun yeni bir konserine denk geldim. Sevenleri için burada



Dünkü yağmurdan sonra tüm salyangozlar ortaya çıkmış, salınıyorlardı adeta.

11 Kasım 2025 Salı

11 Kasım Salı

Sabah mide tedavisi ilaçlarını almaya başladım, kahvaltımı yaptım ve Aile Hekimliği'ne ilaç yazdırmaya  gittim.
Yağmur usul usul yağıyordu, ayrıca okulların ara tatili olduğu için olsa gerek, sokaklar sessizdi, sakindi.
Aile Hekimliği'nden sonra pilatese gittim. Belki ilaçlardan, belki havadan, belki kendime engel koyduğumdan, bugün hareket enerjim biraz düşüktü. 

Henüz derste iken, apartman yöneticimiz aradı, dairelerdeki kalorifer sisteminin bakımı yapılacaktı, daireleri sıraya koymuşlardı, bugünkü işler öngörülenden kısa sürede bitmiş, bizim dairelere de gelebilirlermiş. Bir buçuk saat sonrası için randevulaştık. Ben eve ulaşana dek gelmiş ve başlamışlardı bile.
Bizden sonra annemin evindeki işleme de mübaşeret ettim ve yarının işi bugünden bitti, iyi oldu.
Tabii ki arkalarından temizlik filan gerekti ama olur o kadar.

Biraz önce uyuklayarak müzik dinlediğim koltuğumdan kalktım ve dün ıslattığım nohutları haşlaması için ocağa koydum. 
Bakalım, nohutların kısmetinde hangi yemeğe dahil olmak var?



Bugünkü yağmurda yıkanmış ağaç mineleri,
Hava böyle yumuşak gittikçe, onlar da fırsat bu fırsat deyip açıyorlar.


10 Kasım 2025 Pazartesi

10 Kasım Pazartesi

Bugün haftaya yeni bir  karşı kıyı seferiyle başladım.
On gün önceki kolonoskopi ve endoskopinin sonuçlarını doktorumla görüşmek üzere randevum vardı.
Havanın güzelliğini fırsat bilerek Beşiktaş'a Kadıköy'den deniz yoluyla geçtim, İstanbul'u seyrettim. Önceleri puslu olan hava zaman geçtikçe açtı, güneş iyice ısıtır oldu. 

Eve dönerken eczaneden bir torba ilaçla çıktım. Zira midemde pozitif olduğu tespit edilen helicobaterpiorinin yani bildiğimiz adıyla ülserin tedavi edilmesi gerekiyor. İlk iki hafta yoğun antibiyotik, sonraki iki hafta mide koruyuculu tedavileriyle, sonuçta umarım  sağlam bir mideye sahip olacağım. 



Fotoğrafı Boğaz'a bakan tepelerden birinde, Portakal Yokuşu'nda, otobüs beklerken çektim.
Bugün bütün bayraklar Atamızı anmak için yarıya indirilmişti.

9 Kasım 2025 Pazar

9 Kasım Pazar

Bu post 1771. yazı oluyor, ara  yüzü açınca rakamı gördüm. Bir bilgi kırntısı olarak köşede duruversin.

Dün gece biraz bölük pörçük uyudum, uyandıkça Koreli yazar Hwang Bo-Reum'un Sade Bir Hayat isimli kitabını dinledim, uykuya dalmamı kolaylaştırdı. Tekrar uyanınca bir bölüm geriye alıp yeniden dinledim, zira nerede uyumuş olduğumu anlamaya uğraşmak ayrıca uyku kaçırıcı bir faaliyet haline gelebiliyor.

Bugün iki kez dışarı çıktım, alışveriş ana başlığı altında mahallede turladım. Böylece hem hareket oldu, hem işler görüldü.

Akşamüstü babamın ruhuna değsin diye niyetlenerek helva kavurdum, annem, kızım ben üç nesil birlikte yedik, duamızı ettik.
Bu defa helvaya biraz file badem ve biraz portakal kabuğu rendesi ekledim, çok yakıştı. 



Mahalledeki onlarca kentsel dönüşüm inşaatından birisinin tahta perdesindeki yazı,
Adeta hepimizin hislerinin ortak yansıması gibi, 
Devamını siz getirin, 
Ben diyeyim; bi mucize olsun, hayatımız neş'eli hale gelsin...