3 Kasım 2024 Pazar

3 Kasım Pazar

Sabah uyandığımda sokakta hafif bir yağmurun izlerini gördüm, hava kapalıydı, serindi.
Annem uyurken egzersiz ve duş yaptım, sonra kahvaltı hazırladım. Gece biraz parçalı ve huzursuz uyudum, sonradan hatırlayamadığım bir rüya da gördüm.

Günün menüsünde pırasa çorbası vardı. İki senedir bizde pırasa ya çorba oluyor, ya böreklik iç. Bir ara şöyle güzel bir zeytinyağlısını yapsam.
Pırasa ve lahanaya kırağı vurunca daha tatlanır ve yumuşarlarmış. Hava böyle iderse yakında kırağı vurur sebzelere.

Öğleden sonra dışarı çıktığımda yerlerdeki sarı, kahverengi yaprakları gördüm ve  aklıma orman içlerinin bu günlerde nasıl da güzel olduğu geldi. O an bir ormanda yürüyor olmayı çok istedim, Belgrad Ormanına giderdik çocuklar küçükken, o günler gözümde canlandı. 
Rüzgarın savurduğu yaprakların üzerine basarak hışırtılarını duymaya çalıştım, ormanda yürüyormuşcasına...



İki daha geniş sokak arasında geçiş olan dar sokaktan bir an,
Kaldırımın kenar taşının üzerinde dökülen yaprakları teftiş ederek yürüyen güz kedisi,

2 yorum:

  1. ben eskiden pırasayı sevmezdim. son 10 yıldır pek seviyorum. her yaptığımda da annemi anıyorum. üniversitede yaptığı pırasayı bana "baksana, gelin gibi pırasa. şu güzelliği nasıl sevmezsin" diyerek sevdirmeye çalışmışlığı vardır :)
    güz, müthiş renklerle geldi yine değil mi?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bak bu argümanı daha önce bilseydim, kızıma sebze sevdirmeye çalışırken "bak ama çok faydalı" yerine kullanırdım.:))
      Güz renkleri ışık veriyor, gözler bayram ediyor. :)

      Sil

Hoşgeldiniz!