Akşamüstü istasyona doğru yürümek için A.ciğimin evinden çıktığımızda burnuma yenidünya ağacının çiçeğinin kokusu geldi. Baktım, arkadaşımın apartmanın bahçesinde bir tane var.
Bak bu ağaç bu mevsim çiçek açıyor ve ne güzel kokuyor diye anlatmaya başladım. A.ciğim, benim heyecanım karşısında "Ekmekcikız blogunun canlı bir yazısı gibi oldu şu an" yorumunu yaptı, çok tatlıydı.
Günün en heyecanla beklenen saatleri arkadaşımla geçirdiğim iki saatti. Kaç zamandır dışarı çıkmak, arkadaş görmek konusunda fazla hareket esnekliğim olamıyordu. Çok şükür bu hafta şeytanın bacağını kırmaya başladım.
Meğer A.ciğimle kaç ay olmuş yüz yüze görüşmemişiz, blogdan yazıları okuyunca görüştük sanıyor insan. Bu da bir çeşit blogcu yanılsaması.
Sohbete bitki çayları ve pek lezzetli tatlı tuzlu kurabiye eşlik etti.
Başlayıp, çok büyük olduğu için tamamlayamadığım elmalı turta, nazik ev sahibem tarafından paketlendi, benimle eve geldi.
Misafir yanına verilen yiyecek paketine bizim oralarda diş kirası denir, böylece diş kiramı da almış oldum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Hoşgeldiniz!