Evcimen bir gündü, mutfakta geçti çoğu zaman. Karnabahar ve bal kabağı çorbası yaptım.
Öğlende kardeşim annemi görmeye geldi, önceden haber vermişti "çiftlik sütü getireceğim" demişti. Gelen sütü paylaştık annemle, çoğunu aldım ve peynir yapmak üzere kaynattım.
Önce üstüne çıkan kaymağı aldım. Tekrar kaynattım ve limon suyu, tuz koyarak kestirdim. Tel süzgecin üzerine patiskadan bir temiz bez koydum, kesilen sütü süzdüm ve üzerine ağırlık koydum.
Kalan peynir altı suyunu tekrar kaynattım ve bu defa içine sirke ekledim bir miktar daha kesildi, onu da başka bir temiz patiskadan süzülmeye bıraktım.
Yarına kadar buzdolabında kalacak ve sonuçta taze peynirimiz olacak.
Annemdeki sütle sütlaç yapmak işini kardeşim üstlendi. Denediği ve beğendiği bir tarif varmış, anlatana kadar yaparım dedi, üşenmedi, kalktı sütlacı pişirdi.
Akşamüstü biraz yürüdüm, hava bulutluydu, eve yaklaşırken yağmur serpiştirmeye başladı.
Keşke daha çok yağsa...
Ne sebeple ise, kesilmiş ağacın kalan gövdesindeki ortak yaşam,
Yoncalara yuva olmuş gövde.
Oyyy ne güzel bir fotoğraf. Umut var içinde :)
YanıtlaSilLor da çok güzel olmuştur eminim, ellerine sağlık cancağızım, afiyet şeker olsun :)
Değil mi? <3 Görünce bayıldım. :)
SilLor güzel oldu, çünkü süt güzeldi. :)
Epeydir lor istiyor canım ama üşengeçlikten yapmıyorum. Bugün süt alıp yapayım artık. İlham için teşekkürler :)
YanıtlaSilHarika! İlham verdiğim için sevindim, aslında bazen üşengeçlik nedensiz oluyor, küçücük bir hatırlatma yetiyor. :)
Sil