Dün akşamüstü, kızımla daha önceden gidelim dediğimiz bir filmi görmek için buluştuk, CKM'ye gittik.
Böylece, sinema öncesi Cumhuriyet Bayramı fener alayı için caddede toplananları ve sinema çıkışı da o vakte kadar ancak Erenköy'e kadar gelmiş kutlama yürüyüşçülerini görmüş ve bayram coşkusundan nasibimizi almış olduk.
Film, Berlin Film Festivali'nden ödüllü İran filmi "En Sevdiğim Pastam" idi. Son sahne de akışta bittiğinde boğazımızda düğüm, zihnimizde hüzünlü sorular, anılarımızda hoş bir film kaldı.
Bugün günlük ev ve sokak işleri bittiğinde üzerime bir yorgunluk çöktü. Ameliyat olan bir arkadaşımı ziyarete gitmek istiyordum, bugünlük erteledim.
Evde oturup durmuşken bir film izleyeyim dedim. Fakat elim hafif bir film yerine gide gide uzun zamandır izlemek istediğim geçen sene Oscar'ın ödüllüsü "Zone of Interest / İlgi Alanı" filmine gitti.
Bir belgesel edasıyla sakin sakin hikayesini anlatan bu filmi izlemenin üzerime verdiği ağırlığı anlatmak zor. Şuradaki yazı biraz açıklayıcı olur, okumak isterseniz.
Bir kaç gündür yolda yürürken duyduğum hoş kokunun sebebinin mevsimi geldi.
Çevredeki bahçelerdeki yenidünya ağaçları çiçek açmaya başladı.
Kışı gizli saklı geçirip, bahar gelince lezzetli meyvelerini büyütecekler yine.
Yeni dünya mı en sevdiğim :)
YanıtlaSilBaharın en sevilen meyvesi. :)
SilEvet kesinlikle :) Bu arada bloğuma beklerim çay içmeye :D
Silen sevdiğim pastam ne güzeldi ama değil mi? çok hüzünlü bitmiş olsa da...
YanıtlaSilUzun aradan sonra sinemaya bu filmle başlamak, ayrıca hoş oldu. :)
SilFilmi izlediğiniz için çok sevindim, kaçmazdı çünkü, kaçırılmamalıydı!:)
YanıtlaSilBen de çok sevindim, kesinlikle kaçırılacak film değildi. :)
SilBen de iki ertelemeden sonra sinemada izledim ve çok etkilendim...
YanıtlaSilYaşasın sevdiğimiz İran sineması. :)
Sil