Sabah kitap kulübümüzün toplantısı vardı. İki hafta önce olacaktı, deprem üzüntüsü ve moralsizliği nedeniyle ertelemiştik.
Zülfü Livaneli'nin eski romanlarından biri olan Mutluluk'u okumuştuk, biraz onun üzerine konuştuk, biraz gündem üzerine. Ben bu defa kitabı okumadım, dinledim. Meğer filmi de çekilmiş, bir arkadaşımız izlemiş, izlememizi önerdi.
Eve dönerken yürüdüm, henüz öğlen saatiydi, cadde dünkü gibi kalabalık değildi. Belki, daha sonraki saatlerde kalabalık artmıştır. Gerçi bugün hava dünkü kadar güneşli değildi, ancak insanlar haklı olarak açık havada olmak, nefeslenmek istiyor.
Çıplak (yapraksız) manolyalar çiçeklenmeye başlamış, önümüzdeki hafta sayıları artar sanırım.
Eve yakın sokaklardan birinde bir apartmanın bahçesinde kartopu açmaya başlamıştı. Kartopunun bu cinsine tüylü kartopu ya da yapraklarının defneye benzerliğinde defne yapraklı kartopu deniyormuş.
Kartopunun tüm çiçekleri henüz açmamış, tamamı açtığında kartopu gibi yuvarlacık ve bembeyaz olacaklar.
Latincesi Viburnum tinus, laurustinus imiş.
bahar bir şeye aldırmadan pervasızca sızıyor hayatlarımıza :) bu sene baharın gelişini, belki çadırdakiler daha az üşür diyerek karşılıyorum...
YanıtlaSilBen de aynı şeyi düşünüyorum Şulem, madem doğa hükmünü bildiği gibi sürüyor...
Sil