Geçen sene bugün annem ve kardeşimle Maltepe parkına gitmişiz. Pandeminin yeniden pik yaptığı zamanlardı, ama sanki bugünden daha umutluyduk. Bugünlerde üzerimize çöken karabasandan ne yapsak da kurtulsak?
Dün gece televizyonda depremzedeler yararına yapılan bağış etkinliğini izledik. Çünkü, insan biraz umut etmek istiyor.
Düşünüyorum da oradaki en değerli bağışlar çocukların karne paralarını vermeleriydi, muhtemelen. Hani atalar sözü der ya, "az veren candan çok veren maldan" onun gibi...
Bugün kızımla konuşurken "mutfak lavabosu tıkandı, yarına kadar açmamız lazım, ama burada lavabo aç türü bir şey yok, bakalım ne olacak" dedi. Neden yarına kadar, dedim. "Yarın çok yemek yapacağım, yardım etkinliği yapıyoruz, üniversitenin genel alanında yemek satacağız" dedi.
İşleri yolunda gitsin, yardımları yerine ulaşsın diliyorum.
İlk paragrafta andığım geçen seneki Maltepe Parkı gezmesinden,
Adalara bakarken,
Ben bugün karar verdim, hafta sonu -belki de yarın- sinemaya gideceğim ve hayata sıfırdan başlayacağım. Depremin ilk gününden beri bir odanın içinde bilgisayar kucağımda, piyasalar kapalı olduğu için iş güç de yok, hayat ve ruh gri, öğle üzeri bir şeyler atıştırmak için dışarı çıkıyorum, orada burada biraz laflama, sonra bari hatırlatma aşımı olayım bahanesi ile sağlık ocağı gibi aktiviteler, başka şehirlerdeki arkadaşlarla telefonlaşma falan... Blog dünyası olmasa ve yazmasaydık ne yapardık diyorum bir de... Şaşkınım, bana bir şehir için çok üzüleceksin deseler, hadi ordan derdim Sevgili Okul Arkadaşım, içimize nasıl girmişse insanları ve kendisiyle... Kalbime gözyaşı döktürüyor... Garip!
YanıtlaSilBiz İstanbulseverler yıllardır şehrin içinde yaşarken adım adım şehrin başka bir şeye dönüştürülmesine seyirci kalmanın sıkıntı ve üzüntüsüyle yaşıyoruz. Ancak böyle aniden ve bıçak keskinliğinde bir değişim üzüntüden de fazlasını yaşatıyor insana Sevgili Okul Arkadaşım.
SilKendimizi oyalamak için ne yaparsak yapalım, günün bir anı birden insanı sarmalayan bir hüzün ve çaresizlik içinde kalıveriyoruz. Umarım atlatacağız hep birlikte.
Annesinin kızı <3
YanıtlaSilÖyle sanırım C.ciğim. <3
SilSabah Ayşe Erbulak'ın ınstagramında "Ruminasyon" diye bir şey okudum, Zihinde tekrarlayıcı bir şekilde devam eden olumsuz düşüncelere deniyormuş. Bir diğer adı zihinsel geviş getirme ya da zihinsel uğraşmış. Kısacası 10 gündür beynimiz geviş getiriyor ve yakında kendini yiyecek sanırım. Kalk kızım kalk dedim ve sokağa attım kendimi 10 günün üstüne. Biraz yürüdüm ve sonra bir atak yapıp kendimi kuaförde buldum. Kaç gündür bulaşık bezine dönmüş saçlarımı hale yola koydurdum boyatıp. Bir yerden başlamamız gerekiyor yoksa kederden öleceğiz. Hem gidenlere, hem de Buraneros gibi o güzelim şehre yanmaktan...
YanıtlaSilÖnceki yorumları sildim, zira feci düşük cümleler kullanmışım. Düzenleyip yeniden yazdım :)
Yazdıklarını okudum, bırak düşük cümleyi filan sürekli bir dalgınlık ve unutkanlık halindeyim. Dün yemek yaparken bir kez soğanı bir kez şehriyeyi yaktım. :(
SilToparlanacağız, çaba göstereceğiz ve gerçekten yardıma ihtiyacı olanlara destek olacağız, Leylakcığım.
Yardımlar konusunda tereddüt etmeden duramıyorum. Umarım yerli yerine ulaşır, yaralara merhem olur. Yardımlaşma uzunca bir dönem devam edecek.
YanıtlaSilYardımlaşmanın uzun süreli olacağı şimdiden belli Mehtapcığım. Umarım, desteklerimiz yaraların sarılmasına merhem olur.
Sil