7 Nisan 2025 Pazartesi

7 Nisan Pazartesi

Bugünün doğa olayı havanın kışa dönüşmesiydi. Şu anda hissedilen sıcaklık 0 derece gözüküyor.
Oysa daha dün "bahar geldi, mor salkımlar açtı, erguvanlar başladı, ..." diyerek geziniyordum. 
Bir anda değişir her şey, demeleri boşuna değilmiş.

Bugün bir ara Şule'yi tren bileti alırken gidiş yönünü seçtiğinden nasıl emin oluyorsun konulu sorularımla bunalttım. Tam bu sırada kızım bize kulak misafiri oldu ve bir yandan bana güldü, diğer yandan bu soruyu neden ona sormadığım konusunda takaza etti.
Neyse imdadıma Şulem yetişti ve bizim çiçeğe "belki biz elli plus böyle kendimizi daha iyi hissediyoruz" cevabını gönderdi.



Dünkü lodostan bir dalgaların kayaya çarpma anı ve hemen önde meyve vermeye hazırlanan incir ağacı...

6 Nisan 2025 Pazar

6 Nisan Pazar

Günün iki yarısı iki ayrı mevsim gibiydi, akşamüstü 4 civarına dek ılık ve lodoslu hava dramatik bir değişimle  yerini soğuk ve yağışlı havaya bırakıverdi.
İyi ki öğlene doğru yürüyüşe çıkmış ve sahile inmişim. 

Bugün yaptığım bir diğer doğru hareket, yağmur saatlerini yıllar yıllar sonra Amelie filmini tekrar seyrederek geçirmek oldu. Meğer ne tatlı ve insanı gülümseten bir filmmiş, yeniden hatırladım.

Dün postadan gelen bir kitap günümü aydınlattı.
Kitabın adı Bahçede Hayatlar, yazarları iki kız kardeş Çağla ve Çiçek Öztek. Dün akşam okumaya başladım ve yüzüm güldü. Okuyup bitirince daha çok yazacağım. 
Şimdilik kitabı bize ulaştıran canım Z. 'ya çok teşekkür ediyorum. 



Ve işte senenin ilk erguvan ağacı fotoğrafı,
Sahilden dönerken eskiden Ms. Melty'nin oturduğu sokağa çevirdim yönümü ve sokağın başında onu gördüm.

5 Nisan 2025 Cumartesi

5 Nisan Cumartesi

Bugün birkaç arkadaş buluştuk, oturduk sohbet ettik. Hepimizin dilinde benzer sözler, mesela "öyle küfürbaz oldum ki vara yoğa söyleniyorum" bunlardan birisi. 
İçimizi yakan haksızlığa isyan etmek istemek ama bu isyanı dökecek kanal bulamamak böyle bir sonuç doğuruyor. 
Bilemiyorum, acaba ne zaman iflah oluruz?...

Storytel'de Ercan Kesal'ın Peri Gazozu'na başladım, Nazan Kesal seslendirmiş. Kitabı 2014'te okumuştum, derinlerime dokunan çok satırı olmuştu. Şimdi dinlemek de ayrıca zevkli. 

Birkaç tane tomurcuklanmış erguvan ağacı gördüm. Haftaya hava bir kaç soğuk olacak, o esnada çiçeklenmeleri biraz yavaşlayabilir belki. Sonrası erguvan mevsimi, yılın en güzel zamanı.



Erguvanlar başlayana dek, şebboya ne dersiniz?

4 Nisan 2025 Cuma

4 Nisan Cuma

Sabah evden çıkarken midem combur combur su doluydu. Geçen hafta gittiğim kardiyologun önerisine uymaya kadar vermiş, bir randevu almış ve  batın ultrasonu çektirmek üzere hastaneye gidiyordum. 
Hastaneye gittiğimde "biraz daha su içseniz iyi olur" dedikleri için iki bardak daha su içmiş ve randevuya hazır hale gelmiştim. Fazla beklemedim, doktor incelemesini yaptı ve raporunu en kısa zamanda yazacağını söyledi. İlk ağızda verdiği bilgi "sorun yok" oldu.

Eve dönüp kahvaltımı yaptım, üzerime bir ağırlık çöktü, neredeyse uyuyacağım. Uzun süre aç kaldım, boş mideye çok su içtim, sonra bir şeyler yiyince rehavet çöktü üzerime, sanırım. Bir müddet uzun oturduktan sonra artık pazara gidebileceğimi aklım kesti ve kalktım dışarı çıktım.

Bu hafta pazar yemyeşil, taptaze idi. yazlık sebzeler ucuzlamaya başlamış, kışlıkların artık tadı kaçmış. Araka bezelye çıkmış ki bu mevsim görünce hiç değilse bir kez alıp pişirmek isterim. Zaten zamanı çok çabuk geçer, kartlaşır.



Karşımızdaki apartmanın bahçesinin köşesindeki ağaç bembeyaz çiçeklerini açtı, bir tür şenlik gibi durmuyor mu?

3 Nisan 2025 Perşembe

3 Nisan Perşembe

Yine "bugün yazmaya değer ne olmuştu ki?" ruh haliyle ekran başına geçtiğimiz zamanlardayız. 
Sayfayı açıyorum ve bir süre aval aval bakıyorum. 
Sonra aklıma bir şeyler gelir gibi oluyor, bazen onca sıkıntı varken bunu mu yazacaksın diye kendimi sansürlüyorum, bazen saçma bu değmez şimdi diyorum.
Sonuçta hayatımızdan bir gün daha geçmiş oluyor.
Peki kim ve ne zaman bize heder olan zamanlarımızın hesabını verecek acaba?

Şunu yazmalıyım öyleyse:
Bugün radyo Z.'nin her şeyi canım Zelda, iki arkadaşının yazdığı permakültür konulu bir kitabı bize  gönderdiğinin haberini  biz gezgin bacılara verdi. 
Gezgin Bacıların adı kaldı yadigar, kendisi sessizliğe gömüldü kaldı. Neyse, hiç değilse bugün bir canlılık geldi gruba.
Yazan da gönderen de sağ olsun. Şimdi dört gözle bekliyorum kitabı.



Çay içiniz, içiniz ısınsın, ruhunuz ferahlasın,
Demir demlikte yasemin çayı ferah günler diler. 

2 Nisan 2025 Çarşamba

2 Nisan Çarşamba

Akşamüstü Şule'den dönerken iyi ki "al bunu" diyerek, "gerek yok yahu" dememe aldırmadan verdiği şalı almışım. Hava buz gibiydi ve ince ince toz gibi soğuk bir şeyler atıştırıyordu. 
Evlerimiz arasındaki on beş dakikalık yürüme mesafesi bile tedbirsizliğimi affetmezdi.

Oysa sabah dışarı çıkıp mahallede turladığımda hava sadece kapalı ve serinceydi. Bir kaç saat içinde mevsim değişmiş yine.

Öyle ya da böyle bahar her gün hatta her an geliyor, her gün bir başka ağacın yeşerdiğini, dallarındaki yaprakların filizlendiğini görüyorum.



Bu sene gördüğüm ilk tam açmış mor salkım,
Engellenemez şekilde tırmanmış, almış başını gitmiş.

1 Nisan 2025 Salı

1 Nisan Salı

Bu bayram kapının önünde giderken gelirken rastlaşmalı bayramlaşmalarla geçti ve resmi bayram tatilinin sonuna geldik. 
Yarından itibaren tatilin uzatılmış idari izinli kısmı başlıyor ki çocuğu olan ve o nedenle ara tatilde olanlar dışında hiç birimizi ilgilendirmiyor.

Bayramın gözü yaşlıydı, her bakımdan. Hava genelde yağmurlu, kapalı geçti, ceza gibi tutulan gençler, ölen sanatçılar derken bayrammış hissiyle nefes alamadık.
Yarınki satın almama gününün nasıl geçeceğini merak ediyorum ve iyi sonuç vermesini umutla bekliyorum. 



Arkadaşım evindeki aşk merdiveni saksısını bana emanet etti. Verirken "buna bir haller oldu, sararıp soluyor, sen adam edersin" dedi. Ben de oturdum kuru yaprakları dalları ayıklıyordum, aradan bir yerden bir ceviz çıkıverdi.
Bizim mahallede ceviz ağacı çoktur, sonbaharda cevizler olunca kargalar bayram eder. Bir tanesi yemiş doymuş ve kötü günler için de hazine saklamış. 
Unuttu sonra herhalde, hazinesini ben buldum.