Gün ağır aksak başladı, sabah evde annem ve kızımla uzunca süren bir kahvaltı yaptık.
Öğleden sonra -kim bilir kaçıncı kez Eternal Sunshine of the Spotless Mind'ı seyrettim. Bu filmi her seyredişimde yeni bir keşif yapıyor gibiyim. Senaryo çok zekice yazılmış, bu nedenle her yeni seyirde filmin katmanlarından birisi açılıyor.
Akşamüstü caddeye yürüdüm ve uzun süredir oturup sohbet edemediğimiz Y.ciğim ile buluştuk. Yemek yedik, uzun uzun sohbet ettik.
Ha, bir de hava sıcaktı onu da not edeyim.
Budur.
Mevsimin güzellerinden, bir şeftali bin şeftali...
En sevdiğim Behrengi kitabıdır. Küçük kara balık'tan bile çok :)
YanıtlaSilNasıl içimize işlemişler, değil mi? :)
SilBilirkişi olarak soruyorum; şimdi bu yassı şeftalilerin bir de tüysüzü var, onların adı nedir hocam?
YanıtlaSilHocam bu şeftali cinsine deve bastı deniyormuş. :)) Bizim pazarda donat şeftali diyerek de satıyorlar.
SilTüysüzlerine burada rastlamadım henüz, muhtemelen nektarinle aşılanmış olmalılar. :)